O yakalarını dik yapışı yok muydu? Sanki karakterinin bir yansıması. Dik kafalının tekiydi, kalenin dikine gitmeyi sever, ona göre haksız olduğu bir konuda kendi düşüncesinin aksini iddia eden birine anında diklenebilirdi. Bir dönemin enternasyonel Pascal Nouma'sıydı diyebiliriz Eric Cantona için. Nasıl ki Beşiktaş taraftarları Pascal'a taparlar, gazeteciler de her yerde bir çılgınlığını kovalardı işte Eric Cantona da böyleydi ama tabi ki başta Fransız ve İngiliz olmak üzere bütün dünya medyası. Kaldı ki saha içinde yaptıkları da hiç ama hiç az değildi. Bir bakalım yaptıklarına, çılgınlıklarına neler var? Çılgınlıktan öte, hayatından ilginç anektodlar diyelim.
- 26 yaşında futbolu bırakmaya çalışmıştır, vazgeçip oynamaya devam etmiştir. Bir nevi Michael Jordan vakası gibi olsa da kendi manyaklığından kaynaklanan bir gel-git yaşamıştır sadece.
- Bir futbolcunun kültürlü olması elbette kötü bir şey değil, aksine harika bir şeydir. Maçlardan önce klasik müzik dinleyen King Eric, tiyatro hayranıydı. Bütün bunların bir arada olması en azından ülkemizde pek görmediğimiz bir şey olduğu için manyaklık mertebesine alınabilir. Felsefe mezunudur.
- Kendisine ırkçı şeyler söyleyip, hakaret ettiği için bir taraftara "blogumuzun sağ frame'inde de görüleceği üzere kramponunun markasını detaylı olarak göstermiştir. Bu konuda şöyle bir yorumu vardır Kral Hazretlerinin; "My best moment? I have a lot of good moments but the one I prefer it when I kicked the hooligan."
- Leeds United'da 6 ay kırık tarak kemiği ile oynamıştır.
- Hayranı olduğum bir diğer adamın, George Best'in, hakkında; "Onunla Old Trafford'da oynamak için hayatım boyunca içtiğim bütün içkileri feda edebilirim" ya da buna benzer bir şey dediği bir insandır.
Kişisel görüşlerim ise hayatım boyunca bir ilah, bir idolüm olacak nadir insanlardan biri olduğuna yöneliktir. Neden öyle olduğunu bilmiyorum, bu adamın acayip bir karizması var. Bu adamın düşünceleri boş akmıyor, alüvyonları da sürüklüyor peşinde. Tekmesi, hakemlere sataşmaları, rakiplere dalaşmaları hep yanlış olduğu şeylere dair. Belki kendi düşüncesi yanlıştı ama o karşısındakini yanlış bildiği için yanlışa tepki gösteren bir adamdı futbol hayatı boyunca ya da ben böyle anladım. Öyle değilse bile öyle kalsın.
Az hatırlamam sokaklarda herkesin yakalar dik futbol oynadığını. Kim Cantona olacak sorunsalı o zaman örtülü ödenekten, Jet-Ski'lerden de öteydi bizim için. Manchester United futbolcusu olmasının da bu kadar büyük sevgi beslememde bir yeri vardır elbet. Başka takımda olsa bu kadar tapınmazdım ama yine severdim elbette. Tabi bunlar kendi meselelerim kardeşim, özelimiz bu bizim.
Neyse, daha fazla uzatmak istemiyorum. Hakkında IMDB'nin 2009'da gösterimde olacağını not ettiği bir belgesel hazırlanıyor. Meraklısına; Looking For Eric