Bizzat sempatizanı olduğum Tottenham Hotspur FC'nin Bulgar forveti Berbatov transferin son gününde 50 milyon dolar karşılığında kırmızı şeytanların yolunu tuttu. Açıkçası gidişine üzüldüm, ancak İngiltere'de kaldığı için de sevindim. Manchester City'nin 55 milyon dolarlık Robinho transferinin gerek maddi boyutu gerekse Real Madrid ile Robinho'nun arasında yaşanan skandallar silsilesi gibi unsurların arkasında kalan Berbatov transferi, benim beklediğim kadar yankı uyandırmadı. Heralde Bulgar yıldızın gideceği bir kaç haftadır belli idi, ondan dolayı. Tottenham Euro 2008'in bizelere verdiği en iyi armağanlardan biri olan Rus forvet Pavlyuchenko ile eksiği gidermeye çalışmakla da en mantıklı hareketi yaptı. Berbatov benzeri bir topçu, gelen gideni aratırmı bilmem. Ama Berbatov gitmeseydi, bu sene Premier Ligin en iyi hücum hattını sahaya sürecekti Londra takımı. Forvetin hemen arkasında da yine bir diğer Euro 2008 yıldızı genç Modric oldu mu da, tadından yenmez. Paraya kıyılır Digitürk alınırdı. Berbatov bir kenara, bir de sağ bek Chimbonda takımdan ayrıldı Sunderland'e gitti. Ona da ayrı üzüldüm. İyi topçuydu, hele Galatasaray'a cuk otururdu. Bizim Manchester United'lı İsmo da bir irdelerse Berbatov transferini de okusak bu arada.
Neyse, bir de Abu Dhabi grubu çıktı başımıza şimdi. Roman Abramovic'in servetinden 10 kat daha fazla servete sahipmiş bu Arabishler. Ohaneso dedim, der demez bir daha diyesim geldi çünkü trasnfere 1.6 milyar dolar ayırdıklarını duydum. Premier Ligin ağzına etmeye karar vermiş Abu Dhabi grubu. Etmeye başladılar da zaten. Everton'ın başkanı bir milyarder arıyorum diye çıktı ada basınına, duyurdu bütün dünyaya sesini. Bu şekilde Premier Lig'de tutunmak imkansız diye de ekledi. Ruslar, Amerikanlar ve şimdi de Araplar... Digitürk de paralı yaptı yayını, ben anlamıyorum ne istiyorlar 2 kuruşluk haftasonu zevkimizden. İlla bizde mi petrol bulucaz bir yerlerden. Sakıp Ağa olsa bor madeninin işler, Almanya'dan Köln'ü, Premier Ligden de Tottenham'ı alırdı. Biz de girerdik piyasaya.