22 Kasım 2009

ahlak

İspanya ve İtalya futbol gündemini takip etmek, futbol- basketbol eksenli haberlere ulaşmak için neredeyse her gün girdiğim sitelerden birinde Messi, amiyane tabirle, ağzının ortasına tekme yediği bir fotoğraf gördüm. Bahsettiğim siteyi takip edenleri anlamıştır; ama konu bu değil. Niye sitenin adını doğrudan vermedim, ben de bilmiyorum. Neyse devam edelim; fotoğrafı merak edenler ilgili siteye lütfen.

Sadece futbol değil, basketbol- atletizm- koşu- tenis olmak üzere çeşnisi bol tadı güzel başka bir blog'a da sürekli girerim; acaba yeni bir "post"atılmış mı diye. Farklı bakış açıları önemli ve yazarların hepsini birebir tanımam da cabası. Henry'nin elini kullanarak attığı golün ardından, günümüzden geçmişe doğru uzanan bir liste okudum.

Fenerbahçe- Beşiktaş maçında, Kazım'ın yan hakeme "fuck you" ya da "fuck off" dediğini tahmin ediyordum yan hakem ağzını yarım yamalak kapayarak Fırat Aydınus'a durumu aktarırken. Nitekim "fuck you" diye aktarmış milliyet. Öncelikle buradan Kazım'a sevgilerimi yolluyorum. Maçtan evvel, twitter'ında "8jk" diye cikcikleyip rakip takıma "additional motivation" (ekstra motivasyon da Türkçesi) sağladın. Yetmedi takımını 10 kişi eksik bıraktın. Hoş bırakmasaydın da takımın oynu çok değişmeyecekti.

Yan hakemin yaptığı sonuna kadar doğru; ama kendisine ev sahibi takımdan bir oyuncu küfretse Aydınus'a iletir miydi bu durumu? Ya da evsahibi takımın oyuncusu Kazım olsaydı, oyuncu yine atılır mıydı? Bu noktada, kimse Türk hakemlik kurumunun birden evrim geçirdiğini söylemesin bana. Kaç oyuncu gördük anne-bacı söven herhangi bir yaptırım olmadı; Kazım'ın son dönemdeki sivriliği mi atılma sebebiydi? Aynı hakeme tribünler hep bir ağızdan küfür saydırdığında baş hakeme "anons yaptır Aydın" diyebilir mi?

Diğer bir spor ahlakıyla uyuşmadığına inandığım olay, Dünya Kupası'na gitmek için mücadele eden Mısır- Cezayir maçında yaşananlar. Afrika kıtasının sosyo- kültürel analizi ile ilgili birkaç kaynak okumak belki de yaşananları aydınlatmak açısından önemli olabilir; ama oyuncuların kafasını yarmak, otobüsünü taşlamak Türkiye'de 3. Lig maçlarında, öncesinde ve/veya sonrasında olur! Mısır- Cezayir arasında musubet 1950'lerden itibaren süregelmekteymiş. Buyrun buradan.

Tufan görünümlü Cemal Nalga haberiyle post'umuzu sonlandıralım. Galatasaray Spor Kulübü Basketbol Şubesi'nin hangi akla hizmetle bu tarz bir hareket yaptığını anlayamıyorum, anlamlandıramıyorum. Hani oynatmaya çalıştığı oyuncunun takıma getirisi 10 sayı 10 ribaund olsa anlayacağım. Ama o da yok. E nedir o zaman? Sorarım sizlere ey okurlar, nedir?

Ha bir de Süreyya Ayhan vardı, canı sıkılan. Koşan koşturan. Artık O da yok. Elini verdi, kolunu da kaptırdı sayın Süreyya Kop. Türkiye'de atletizmde biri gider; diğeri gelir mi?