ARSENE WENGER believes Arsenal's clash with Barcelona tonight will be the closest football comes to art.
31 Mart 2010
Tonight is art, not football.
ARSENE WENGER believes Arsenal's clash with Barcelona tonight will be the closest football comes to art.
Rooney
Gönül Adamı Jose
"I am very happy at Inter but not in Italian football". Asked why, he said: "Because I don't like it and it doesn't like me, simple."
"I miss English football and English football misses me, there's no doubt about that, but right now I'm thinking only about Inter,"
Özledik tabii keraneci. Atarını giderini özledik. Çok konuşup göt oluşunu özledik. Özledik tenin kokkkusunu özzlediik :P
30 Mart 2010
Gascoigne Tutuklandı
A North Yorkshire Police spokesman said: “The 42-year-old man was charged with drink-driving, driving without insurance and driving without a licence.”
Despot Fergie
Fergie has banned Man Utd’s youth-team players from wearing anything but black
football boots. Of course he has.
First-team defender John O’Shea revealed:
“The restrictions are on the youth team. They are told they have to stick to
wearing black. Once in the reserve or first-team squad there are no
restrictions, but if you are wearing flashy colours and don’t play too well
you’re likely to get singled out.”
Edinilesi Formalar
To make the 2010 national team kits, Nike’s fabric suppliers sourced discarded plastic bottles from Japanese and Taiwanese landfill sites and then melted them down to produce new yarn that was ultimately converted to fabric for the jerseys.
This process saves raw materials and reduces energy consumption by up to 30 percent compared to manufacturing virgin polyester. By using recycled polyester for its new range of national jerseys, Nike prevented nearly 13 million plastic bottles, totaling nearly 254,000 kg of polyester waste, from going into landfill sites. This amount would be enough to cover more than 29 football pitches. If the recycled bottles used to make the jerseys were laid end-to-end they would cover more than 3,000 kilometres, which is more than the entire coastline of South Africa.
Sven-Göran For Ivory Coast
Logo Çalıntı Değil
ALINTIDIR
Elbette bir paranoya sayılmamalı şunu söylemek: Tarihini bilmeyenlerin Galatasaray’a ve tarihine saldırmaları şaşırtıcı değil artık. Bir de serde cehalet varsa hiç değil.
Bir süreden bu yana bir iddia geziniyor sanal âlemde. Deniliyor ki Galatasaray logosunu Sankt Georg Avusturya Lisesi’nde aldı. Kanıt olarak da yukarıdaki logo gösteriliyor.
Bir kere suçüstü yapıldı ya, artık gerekçeler bulmak çok kolaylaşıyor bundan sonra. İşte birkaçı.
Sankt Georg, yani Avusturya Lisesi’nin kuruluşu 1882, Galatasaray Spor Kulübü’nün ise 1905. (Yani küçük olan büyüğü taklit etmiş, kimse inkâr etmesin bunu!)
Sankt Georg’un logo renkleri kırmızı-beyaz. Galatasaray’ın da ilk forma rengi kırmızı-beyazdı. (Ne diyeceksiniz bu suçüstüne bakalım!)
Galatasaray’ın ilk logosunun Tobler çikolatasındaki kartal olduğu söyleniyor, ama Tobler 1908’de piyasaya sunuldu ilk kez. Galatasaray 1905’ten sonra üç sene logosuz muydu? (Kabul edin ve doğruyu söyleyin artık. Siz bir Avusturya takımısınız, Türk değil!) (1)
Parantez içindekiler de dahil hemen bu naiflikte ve temelsizlikte iddialar.
Nasıl ki bir Malkoçoğlu filminde kahramanın bileğinde bir saat gördüğümüz zaman gülümseriz. Ya da kaleyi kuşatan ordunun üstüne burçlardan oklar yağdırılırken, bir anda gökyüzünde bir uçağın geçmesi gülünç gelir ya bize.
Bu iddialar bundan da öte. Hem bilimsel değiller, çünkü anakronikler (tarihi olay ve olguların yaşanılan çağla uyumsuz nesne ya da özellikler içermesi.) Hem de komikler. Çünkü bu iddia sahipleri yazdıkları ve anlattıkları öyküye inanıyorlar ciddi ciddi.
(Oysa ki bir orta çağ filminde kol saati veya uçağın görünmesi bir prodüksiyon hatasıdır sadece ve sadece. Kaldı ki, filmin yapımcıları da kol saatinin ya da uçağın orta çağda icat edildiğini savunmazlar hiçbir zaman. Ama bu iddiaların sahipleri ciddi ciddi sahipleniyorlar ileri sürdükleri varsayımları.)
Gelelim bu basit iddiaların basit yanıtlarına.
1. Her şeyden önce Avusturya Lisesi, yani Sankt Georg yaş itibariyle hem Galatasaray Spor Kulübü’nden, hem de Galatasaray’ın kurulduğu Mekteb-i Sultani’den (Galatasaray Lisesi) küçük. Çünkü Sankt Georg’un logosundaki 1882 tarihi, lisenin kuruluşunun değil Katolik Alman çocuklarının öğrenim gördüğü ilkokul ve yetimhanenin kuruluş yılı. Sankt Georg’un orta okul ve lise kısmı 1910’larda, yani Galatasaray Spor Kulübü’nün 1905’te kuruluşundan daha sonra hizmet vermeye başladı.
2. Görüldüğü gibi iddia aslında şunu diyor alenen: Galatasaray Spor Kulübü’nün kurucuları, öğrencisi oldukları ve 1868’deki kuruluşundan itibaren memlekete bakanlar, yöneticiler, paşalar yetiştiren Mekteb-i Sultani (Galatasaray Lisesi) gibi bir çınar dururken, ondan daha küçük yaştaki bir ilkokuldan esinlendiler.
3. Evet Galatasaray’ın ilk forma rengi ulusal renklerin ta kendisiydi. Kırmızı ve beyaz. Galatasaray bu formayla yaklaşık bir yıl boyunca mücadele etti. Galatasaray 1906-1907 sezonunda ilk kez İstanbul Futbol Birliği Ligi’ne katılırken forma renginin lig yönetimince sarı-lacivert olmasına karar verildi. Ancak iddia sahiplerinin unuttuğu önemli bir şey var. O da Galatasaray kırmızı-beyaz forma giyerken Avusturya-Macaristan İmparatorluğu Hanedanı Habsburglar’ın bayrağı kırmızı-beyaz değil, sarı-siyahtı. İmparatorluğun bayrağı ise kırmızı, beyaz ve yeşil renklerini içeriyordu, sadece kırmızı ve beyazı değil. Avusturya’nın bayrağının kırmızı beyaz olması Birinci Dünya Savaşı’nın bitmesinden sonrasında Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun parçalanıp 1918’de Avusturya Cumhuriyeti’nin kurulmasına tarihleniyor. Demek ki kırmızı-beyaz bayraklı Avusturya, Galatasaray kurulduğunda hayatta bile yoktu.
4. Galatasaray’ın ilk logosu Tobler’den esinlenmiş olan kartaldı. Ancak hiçbir maçta bu logoyu kullanmadı Galatasaray. Zaten o dönem formalarda logo kullanmak adedi yoktu. (Sadece Moda’da oturan İngilizler’in kurduğu Kadıköy takımı, Kadıköy’ün Fransızca yazımı Cadikeuy’ün ilk harfi olan “C” harfini işlemişlerdi formalarına.) Ayrıca unutulmamalı ki Fenerbahçe de kendi logosunu ilk kez 1980’li yılların sonuna doğru kullanmaya başlamıştı formasında. (Tabi bu iddiayı ileri sürenlerin tuttukları takım olan Fenerbahçe’nin, logosunu 1980’lerin sonuna doğru formalarında kullandığından haberleri yok.)
5. Logo meselesi Galatasaray’ın kurucuları için birinci öncelikte bir mesele olmadı hiçbir zaman. Eğer olsaydı 1 numaralı kurucu “Maksadımız İngilizler gibi toplu bir halde oynamak, bir renge ve isme malik olmak ve Türk olmayan takımları yenmek” demezdi sadece. Oraya, “bir renge, isme ve ambleme sahip olmak” diye eklerdi mutlaka.
7. Sankt Georg yöneticileri ilk logonun 1913’lerde ortaya çıktığından söz ediyorlar. (Ancak bugüne dek 1913’e tarihlenen bir logoya rastlanmadığından da söz etmeliyiz burada.) Bu ifadeye göre Sankt Georg’un logosu Galatasaray’ınkinden 10 yaş büyük görünüyor. Ancak ortada bir kanıt yok henüz. Görüldüğü gibi 1959 yılına tarihlenen Avusturya Lisesi'ne ait bir karnede yer alan logo, bugünkünden oldukça değişik.
8. Sankt Georg logosunun evrimi konusunda tarih içinde yaptığımız yolculuk ise bize çok başka bir şey söylüyor. Eğer bir etki varsa iki logo arasında, belli ki Galatasaray olmamış Sankt Georg’u taklit eden. Tam tersine. Sankt Georg logosu zaman içinde Galatasaray’ınkini andırır biçimde evrilmiş. Okul logosunun yer aldığı 1950’lerin sonuyla 1960’ların başına tarihlenen bazı görsel malzemeler Sankt Georg’un eski logosunun oldukça farklı olduğunu çok net biçimde koyuyor ortaya. Belli ki ilk logo daha sonra Galatasaray’ınkine benzetilmiş.
1960-61 sezonuna ait Sankt Georg Tiyatro Kolu’na ait bir broşür. Logo bugünküne oranla bir hayli değişik. Hem S, hem de G harflerinin grafikleri bugünküne oranla bir hayli farklı. 1882 tarihi ise şimdiki logoda olduğu gibi S ve G harflerinin ortasında değil, logonun üstünde yer alıyor. Demek ki Avusturya Lisesi logosunu Galatasaray'ınkine benzetmiş daha sonra.
Yani saçma bir söz, ne denli akla yatacak şekilde yorumlanırsa yorumlansın, niteliğini değiştirmez. Başka bir anlam verilemesi de beyhudedir zırvaya, çünkü zırva zırvadır. Zırvaya inananlar ve yayanlar önce tuttukları takımların gerçek tarihini çıkarsınlar ortaya. Anakronizme düşmeden ama. Böylece gerçek bir not düşmüş olurlar tarihe.
(1) Bu konuya dikkatimi çeken ve Sankt Georg Avusturya Lisesi’ne ait eski görsel malzemeleri bularak bu yazıyı yazmama vesile olan Galatasaray taraftarı Didem Şengezer’e çok teşekkür ediyorum.
(2) Bakınız: http://gayin-sin.net/2009/01/18/bir-amblem-olarak-gayin-sin-ve-tarihi/
PS: Bu yazı ilk olarak Galatasaray Dergisi’nin 2009 Ağustos sayısındaki “Beş Edebiyat” bölümünde yayınlandı.
27 Mart 2010
26 Mart 2010
Manchester United & THY
Anlaşma haberini zaten çok önceden almıştık ama bu tören yapılalı 10 gün olmuş. Thy'nin sitesinde tesadüfen gördüm. Fotoların orjinalleri sitede mevcut.
Manchester United oyuncuları, Wayne Rooney, Edwin van der Sar, Nani, Ji
Sung Park, Darren Fletcher, Kulüp Başkanı David Gill, Takım Direktörü Richard
Arnold ile birlikte Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu ve
Yönetim Kurulu Başkan Vekili Cemal Şanlı, Manchester’da Old Trafford Stadı’nda
biraraya geldiler.
Avrupa’nın 4’üncü en büyük havayolu şirketi olan Türk Hava Yolları, üç
buçuk yıllık imzalanan sponsorluk anlaşmasına göre, takım oyuncularını tüm
maçlarına, turnuvalara ve eğitim kamplarına taşıyacak ve Old Trafford stadındaki
tüm reklam panolarında havayolunun logosu yer alacak.