09 Mart 2012

Olmaya Devlet Cihanda...

...bir nefes sihhat gibi.

Ne zaman rahatsizlanilsa sagligin kiymeti bilinmese bu sozcukler dudaklarimizdan dokulur. Cok kullanilan bu cumle genellikle kalip olarak biliniyor ve benim kisisel gozlemim derinlemesine dusunulmuyor uzerinde. Kim soylemistir, cumledeki devlet neyi ifade eder gibi sorular zannetmiyorum ki cok kimse tarafindan bilinsin.

Beni bilenler kendi capimda sozcuklerin kokenlerine merakli oldugumu da bilir. Osmanli Devleti zamaninda resmi yazisma dili, Arapca ve Farsca sozcukler ile yogrulmus bir Turkce oldugundan, gunumuzde Arapca veya Farsca bilmesek debilincaltimiza ve dilimize yerlesmis bu dillerden Turkce'ye dahil ettigimiz sozcukleri belki bilerek ama genelde farkina dahi varmadan her gun kullaniyoruz.

Bu noktada 2 ornek verecegim. Ayni kokten birden fazla sozcuk tureterek dilimize kattigimiz sozcuklerin neredeyse hepsi Arapca'dan. En azindan benim gorebildiklerim.
Birincisi 'emr'. Buyruk anlaminda oldugunda emir oluyor. Emri veren konumuna geldiginizde amir oluyorsunuz. Yok eger emir aliyorsaniz memur oluyorsunuz; bir nevi emir kulu yani.

Ikinci ornegim ise 'cem'. Toplama, bir araya getirme demek. Insan toplulugu olunca cemaat diyoruz; baglamsal olarak din ve mezhep. Spor baglaminda ise ulkemizde sporcular, verdikleri demeclerde oynadiklari takim ve onun taraftari icin camia sozcugunu kullaniyor. Dernek kapsaminda veya bir olayi ya da bir kisiyi kutlamak amaciyla bir araya gelen topluluk icin cemiyet diyoruz. Sosyete hayatina mensup kisileri kastederken de cemiyet kullanildigini goruyoruz. Daha da uzatmadan bu ornekleri cemaatin toplandigi yere camii veya cemevi, bir araya geldikleri gune de cuma dedigimizi ekliyorum; ve devam ediyorum.



Gunumuzde sık kullanmaya devam ettigimiz, dil devriminde yerine yenisi onerilmemis veya onerilmisse bile halk tarafindan benimsenmemis olan ve baska dillerden Turkce'mize dahil ettigimiz sozcukleri yakalamak daha kolay oluyor. Ancak kimi sozcukler var ki ayni kokten olsa dahi bazen ilk bakista yakalayamiyorsunuz. Ornegin sebep. Neden sozcugunu degis tokus ederek kullaniyoruz sebep yerine. Bir seye veya olaya neden olan, sebep olan kisiye veya seye musebbip denirmis eskiden. Hala zaman zaman kullaniriz. Yabanci dilde musebbibin en hos kullanimi benim icin her zaman The Prodigy'nin Firestarter sarkisinda olmustur. Sarki su cumleyle baslar: "I'm the trouble starter, fuckin' instigator."

Yukaridaki paragrafta bahsettigim turdeki sozcukleri genelde eskikalemlerin kose yazilarindan ogreniyorum. Hasan Pulur'un milliyetteki kosesinde denk geldigim ilginc bir sozcugu sizlerle paylasacagim. Hepimiz hala taklit lafini kullaniyoruz. Benzetme, benzeti nadiren de olsa duyuluyor sagda solda. Ha tabii 'imitasyon' 'domine ediyor' yeni 'jenerasyon'u. Hatta ben kisaca 'imit' diyenler biliyorum.
Taklit yapan kisiye -ci yapim eki yardimiyla taklitci diyoruz artik. Arapca bir sozcugu Turkce yapim eki ile zenginlestiriyoruz. Eskiden taklitci yerine mukallit denirmis. Deginmeden gecemeyecegim taklitci bugun artik 'copycat' olarak da oldukca yogun kullaniliyor. Gerek yok.

Paragraf paragraf ornekleri cogaltmak ve mevcut duruma elestirel bakmak 'mumkun'. 'imkan'lar dahilinde. Ancak yaziyi cok da uzatmak istemiyorum. Birkac ornek daha yazacagim. 'terk-metruk' ; 'sohbet- musahip' ; 'vakit- muvakkit" gibi gibi...

Olmaya devlet cihanda bir nefes sihhat gibi baslikli bu yazinin 'musebbib'i de yukarida bahsettigim tarzin temsilcisi bir sozcuk. Yoksa mumessili mi demeliydim. Veya reprosant.(Ne zaman bu sozcugu duysam aklima aninda prezentabl gelir.Yazmadan edemedim) Ama iyice cigrindan cikti. Iyisi mi yazayim artik sozcugu: Muteber. Saygin, hatiri sayilir, itibari olan.




Turk Dil Kurumu muteberi ornek ile anlatirken cumle icinde kullanimini eksik etmeyi sevmiyor. Muhibbi'nin (?) beyitini kullanmis:
Halk icinde muteber bir nesne yok devlet gibi
Olmaya devlet cihanda bir nefes sihhat gibi

Ben Fen- Matematik ogrencisi oldugumdan ve universiteye hazirlandigim yillarda OSS uygulandigindan lise yillarimda edebiyat ile ilgili cok fazla bilgi yuklemesi yapmadilar bana. Sormazlardi boyle su misralar kimin, bu tur eserlerin beybabasi kimdir, su sairin mahlasi nedir diye o senelerde sinavda. Biz de ogrenmedik dogal olarak. O yuzden yukarida Muhibbi'nin yaninda parantez icinde soru isareti var. Birazcik arastirdim, bulduklarimi derledim. Asagida sizlerle.

Ben Muhibbi sozcugunu omrumde ilk defa bugun okudum ve gordum. Meger rahmetli Kanuni Sultan Suleyman Hazretleri'nin mahlasi imis. Wikipedia'da yazdigina gore, Divan sairleri arasinda en cok gazel yazan kisi olan Zati'nin 1825 eseri varken Muhibbi'nin toplam 2779 adet gazel yazarak bu alandaki rekoru kirmistir. Ve kendisinin bilinen en meshur gazelinin tumu soyledir:

Halk içinde muteber (önemli) bir nesne yok devlet gibi

Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi

Saltanat didükleri ancak cihan gavgasıdır
Olmaya baht u saadet dünyada vahdet (Allah'la bir olmak) gibi

Ko bu ıyş u işreti (yiyip içmeyi) çün kim fenadur akıbet
Yâr-ı baki ister isen olmaya tâat (itaat) gibi

Olsa kumlar sagışmca ömrüne hadd ü aded
Gelmeye bu şîşe-i çarh (kum şiseşi) içre bir saat gibi

Ger huzur itmek dilersen ey Muhibbî fârig ol

Olmaya vahdet cihanda kûşe-i uzlet gibi

Muhibbi sevgi duyan, dost anlamina gelen Arapca bir sozcuk. Olmaya devlet cihanda sozcuk obegindeki devlet ise su anda bizim kullandigimiz 'toprak butunlugune bagli olarak siyasal bakimdan orgutlenmis millet veya milletler toplulugunun olusturdugu tuzel varlik' degil. Yani 'devlete kapagi at' veya 'basina devlet kusu konmak' manasindaki devlet degil, o devlet. Muhibbi'nin kullandigi anlamda devlet, mutluluk; talih anlamini iceriyor. Bu baglamda ilk beyitte sairin verdigi mesaj: Halk icinde talihten (mutluluktan) muteber bir nesne yok; ama en buyuk talih (mutluluk) aslinda bir nefes sihhattir.


Yaziyi Baris Manco ile sonlandiriyorum. Bendeniz Baris Manco'nun 7'den 77'ye programini izleyerek buyuyen neslin bir uyesiyim. Ancak Baris Manco'nun tum albumlerini dinlemisligim yoktur, ki bu da benim ayibim. Baris Abi'nin 1986 yilinda cikardigi Degmesin Yagli Boya albumunun bir sarkisi da Olmaya Devlet Cihanda. Cok guzel sozlere sahip, derin sosyal tespitler bulunduran bir eser. Esen kalin.