30 Nisan 2009

İkinci Bir Emre Kadar Askıdayız


Blog olarak bir süre için askıdayız. Okurlarımıza duyrulur...

Hahahahahahahahahsssssssssktr

Facebook'ta gördüm ilk, bu tepkiyi verdim. Bir kaç blogda gördüm sonra, yine benzer tepkiler verdim. Artık zamanı geldi, paylaşılmalı. Karşınızda beyin yıkama güzellemelerinden bir adet örnek;

'Evlilik Dışı İlişkinin Ürünü Komünist Rejim!'


Çok afedersiniz de sizin oyunculuklarınıza da sokayım önce bi hueaheahaeuhehuehuae. Hayır, bunu yapanların mantığını anlamak zor. Komünizm sana göre kötü mü? Çözüm değil mi? Sunarsın arkadaş mantıksız yanlarını anlatan bir tez, çürümezse kalan sağlar bizimdir. Çürürse de bakarsın duruma tekrar. Bu aptal filmi yapmak nedir ki şimdi?

Olgana da canım benim, artık Dimitry'le yatmayacaksa ve başkası olsa farketmezse bana gelsin. Şeyim açık, kapım...

Bethany Joy Galeotti

Şekerci mi baban senin?

29 Nisan 2009

Her Güzel Şey Gibi...

2000'li yılların en başarılı spor organizasyonu (Murat Kosova'ya saygılar) 2000'li yıllarla birlikte süresini doldurdu artık. Ginobili'nin sakatlığı sebebiyle oynayamadığı play-off ilk turunda ev sahibi avantajına sahip olmasına rağmen kendi evinde Mavericks'e iki maç kaybederek 2000 yılından sonra ilk defa play-off'a ilk turda veda etti. Duncan ve Parker'ın çabalarına rağmen geride kalan ihtiyarlardan bir yardımcı dahi çıkaramayınca elenmeleri normal oldu tabii. Spurs için yeniden yapılanma yollar görülüyor artık. Geçen yıl Lakers'a pek fazla direnemeden konferans finalinde elenmelerinden sonra da aynı şeyler söylenmiş fakat onlar son bir kez daha denemek istemişlerdi bu ekiple, sanıyorum artık kesin karar verilmiştir. Her güzel şey gibi Spurs'ün de güzel günleri bitti ne yazık ki...

Holly Quartet


The performance in the second half on Saturday and the way Carlos Tevez's introduction to the team changed the pattern of the game – that has definitely not been lost to me.

Dört forvetle maça çıkabileceklerinin sinyalini veriyor Fergie. Sağda Rooney, sola Ronaldo, ileride Tevez ve Berbatov... Ortası değişir fakat bu durumda. Scholes ya da Giggs'ten birini kesmek gerek, hatta ikisi bile olabilir. Tabi tamamen söylentilere göre yapılan tahminler bunlar. Zira gol yemeden maçı kazanmaya çalışacaklarına dair de bir yorumu var ki Fergie'nin, dört forvet bu görüşe çok abes kaçar.

Fakat bana göre dört forvet, ilk maçı kendi sahanda yapıyorsan ve rakibine göre daha üstün duruyorsan tercih edilebilecek bir taktik anlayışı. Sonuçta karşımızda ne Chelsea, ne de Barcelona var. Onlara göre nispeten daha kötü durumda olan bir Arsenal ile oynayacağız. Yine de korkulması gereken bir takım.

Ben burada ne kadar dil döksem bir şey farketmeyecek elbet. Bu maça Ferguson 'Sir' ünvanını kuşanıp öyle çıkacak ve kazanacaktır diye ümit ediyorum.

Bu da Jamie'nin reçetesi;

NOT: Fotoğrafın kolajı bizden, Jamie'nin reçetesi de Redcafe üzerinden alıntı olarak Daily Mail'den... Saha dizilimi de Yahoo'nun beklentisi oluyor.

Ryan Giggs - 800

Ryan Giggs bugünkü Arsenal maçında Manchester United forması ile 800. maçına çıkacak. Hafta sonu oynanan Tottenham maçında dinlendirilmişti, bugün için. Giggs daha önce de United formasıyla Avrupa'da en çok maça çıkan oyuncu rekorunu ele geçirmişti Bobby Charlton'u geride bırakarak. Arsenal ve Giggs bir araya gelince de akıllara direk şu harika gol geliyor. Giggs hakkında güzel bir yazı için de buraya

Dancing Queen




Yenişemeyenler

Beklediğimden kötü bir Chelsea vardı, Barcelona da keza öyle. Tabi durum böyle olunca da genel itibariyle bayık bir karşılaşma seyrettiğimi söyleyebilirim. Hadi Barça özde değil görüntüde iyiydi ve çok kaçırdı da, Chelsea neydi öyle yahu? Hiddink maçtan önce atak oynayacaklarına ve çekinmeyeceklerine dair yorumlar yapsa da pek de öyle bir durum göremedik sahada. Yaslanacağız geriye dese en azından dediğini yaptı derdik. Gerçi Drogba'nın kaçırdığı golde ikinci şans topunda Valdes kedi gibi esnemese oyun açılabilirdi.

Sonuç Barcelona adına kötü gibi. Bir gol yeseler kazayla daha da vahim duruma düşerlerdi elbet ama bu sonuç da onları Londra'da zorlayacak gibi gözüküyor. Bu maçta olmadı belki ama ikinci maçta olası bir Chelsea golü durumu 1-0'a getirdiği an -yine belli olmaz ama- harika bir karşılaşma çıkabilir. Bir United taraftarı olarak işin teknik-taktik kısmından çok diğer takımlardan beklentim böyledir.

Böyle ihtimaller üzerinde duruyoruz da iki takımın da şanına yakışmıyor arkadaş böyle bir karşılaşma ya da ben kendimce beklentileri çok yüksek tutuyorum gereksiz bir şekilde...

28 Nisan 2009

Motorola Aura & David Beckham

Şef'in Listesi: Blink 182

Bir Blink 182 vardı, Travis Barker hayvan gibi bateri çalardı. Moderen punku güzel yapeyörlerdi. Sonra dağıldılar, bitti. Grammy'de tekrar birleştiklerini ve 2009 yazına albüm çıkaracaklarını söylediler, mutlu son oldu. O kadar...

MÖNÜ

  • I Miss You
  • Always
  • Everytime I Look For You
  • Stay Together For The Kids
  • Adam's Song
  • Feelin' This
  • Dammit
  • Carousel
  • Down
  • Not Now

27 Nisan 2009

Edep Yeri



Edep Ya Hu..

CL Semi Finals 2009: First Leg

Barcelona - Chelsea

Date & Time: 28 April 2009 20:45 (CET)
Venue: Camp Nou - Barcelona - Spain

Barcelona ve Chelsea arasında oynanacak yarınki karşılaşma hakkında Torino'lu Blog'da Ozan'ın yazmış olduğu çok güzel bir yazı var. Söylenebilecek her şeyi söylemiş zaten. Ben de bir kaç ekleme yapayım da yazı boş kalmasın.

İki teknik direktörün birbirini iyi analiz etmesi gerekiyor. Öyle de olacaktır büyük ihtimalle. Sadece güzel bir yarı final mücadelesi değil, taktiksel anlamda deha parıltıları da beklemek gerek. Özellikle Guardiola, karşısındaki Chelsea'nin Avram Grant'ın Chelsea'si olmadığını iyi bellemeli. Zira bunu tam anlamıyla başaramadığı takdirde Hiddink önderliğindeki Chelsea'nin ne kadar büyük bir tehlike yaratabileceğini sanırım Hiddink sonrası dönemde Chelsea grafiğine bakan herkes kabul edecektir.

Fakat aynı şekilde Hiddink'in de Guardiola'yı iyi bellemesi gerekiyor. Her ne kadar Barcelona hakkındaki 'Dream Team' yakıştırmalarına katılmıyor olsam da bu senenin seyir zevki açısından en güzel futbolunu ortaya koyan takımlardan birinin Barcelona takımı olduğunu ve bu takımın çehresini değiştirenin de Guardiola olduğunu söylemek zor değil. Bu sebepten, belki de Çeyrek Final'deki Liverpool performanslarının üstüne biraz daha koymaları gerekecek ve bence bunun en önemli faktörü de, Guardiola'nın da en önemli silahlarından biri olan, motivasyon olacaktır.

Barcelona'nın dikkatli olması gereken bir diğer husus ise ilk maçı kendi sahalarında yapacak olmaları. Eğer Barcelona açısından yarı final eşleşmesine bakacak olursak deplasmanda kendi sahalarında olduğu kadar rahat olamayacaklar. Kendi sahalarında kazansalar bile gol yemeleri hâlinde Londra'da işleri çok zor olacak.

Hafta sonu oynayacakları Real Madrid derbisini de unutmamak gerek. Sonuçta bir hafta sonra Galatasaray derbisine çıkacak Fenerbahçe ya da Beşiktaş karşısına çıkacak Galatasaray gibi temkinli olmalarına gerek yok. Statü, kondisyon ve beceri olarak üst düzeydeler ama Chelsea maçına yansıtacakları performansa az da olsa etkisi olabilir. Chelsea ise hâlâ büyük bir şansı olsa da şampiyonlar ligi için premier ligi riske edecek konumda, dikkatli olmakta fayda var.

***

Manchester United - Arsenal

Date & Time: 29 April 2009 20:45 (CET)
Venue: Old Trafford - Manchester - England

United bana son dönemlerde bir garip gelmeye başlamıştı. İyi bir futbol oynanmıyor, defansta büyük sorunlar yaşanıyordu. Bunun cezasını da FA CUP'tan elenerek ödedik zaten. Ama en büyük sorun tam anlamıyla sakatlıkları düzelemeyen ve cezalı oyuncuların en iyi kadroyu çıkarmaya engel olmasıydı ve Tottenham karşılaşmasında uzun süreden sonra eldeki kadronun en iyilerini bir kaç eksik dışında sahada görmek nasip oldu.

Geçtiğimiz haftasonu Portsmouth'a karşı sağ kanatta verilen iki kayıp, Rafael'in hazır olmasını gerektiriyordu ancak Rafael'in ilk 11 yükünü kaldıramayacağı da belli oldu. Bereket, O'Shea'in sakatlığının önemli olmaması ve Tottenham maçında oynaması oldu. Maçın 0-2'den 5-2'ye dönmesi de Arsenal karşılaşması öncesi büyük bir moral oldu.

Arsenal genç ve tıkır tıkır işleyen bir kadroya sahip. Yetenek avcısı Arsene Wenger'in maharetlerinin meyvelerini toplayabildikleri kadar toplamaya çalışıyorlar bu sene, hamlaşmadan toplanan meyvelerin ardından önümüzdeki sezon daha iyi bir Arsenal göreceğimizi düşünüyorum. Ama son haftalarda Adebayor ve Van Persie'nin sakatlıkları da önemli. Arshavin'in kurallar gereği bu mücadelede olmayacağını, Van Persie'nin de olmayacağını ve Adebayor'un da sakatlıktan yeni geldiğini düşünürsek hücum bölgesinde United'a kıyasla daha pasif bir durumda olacakları kanaatindeyim. Fakat tabi United savunmasını düşünmeden bu kanaate vardığımı da belirtmek isterim. Zira o maça daha konsantre ve dikkatli bir şekilde odaklanarak kötü performanslarını affettireceklerini düşünüyorum.

Chelsea - Barcelona karşılaşmasının yanında biraz sönük kalacak olsa da sonuç itibariyle şampiyonlar ligi'nde bir yarı final mücadelesi bu. Sıkıcı bir karşılaşma da görebiliriz, gayet akıcı ve zevkli bir mücadele de. Ama sanırım işin en renkli kısmı Çarşamba günü oynanacak mücadeleden önce olası bir Ferguson - Wenger kapışmasına tekrar şahit olmak olacak. Merakla bekliyoruz...

Fotoğraflar: Getty, Reuters

İngiltere'de Yılın Oyuncusu: Ryan Giggs

Adaylar ilk açıklandığında İsmail'in yazısında kısaca yorumlarımızı paylaşmıştık. Cem de, ben de, İsmail de Giggs'in alacağına dair bir yorum yapmamışız. Bu da demek oluyor ki, o ikiliden biri karşıma 'dayı be ben aslında düşünmüştüm...' demesin.

Zira ben hiç düşünmedim. Aklıma en son gelen isim Vidic, sonrasında ise Giggs'ti. Gerrard alır diyordum. Olmadı Van Der Sar, yine mi olmadı? Kesin Cristiano Ronaldo götürür diyordum ama aradan sıyrılan Ryan Giggs oldu.

Bunda Liverpool'un şampiyonluk yarışından ufaktan kopuşunun ve Gerrard'ın sakatlığı sonrası son zamanlardaki performansının ya da yine son zamanlarda aciz durumlara düşen Vidic-Var Der Sar ikilisi ile geçen seneki kadar kendini gösteremeyen Ronaldo'nun ne kadar etkisi vardır bilemem. Aslında böyle düşününce çok da uzun bir yol oluşuyor ödülü Giggs'e vermek için. (Yoksa oylar mı bölündü İsmail? hehehe)

Yine en mantıklısı bugüne kadar iki kere yılın genç oyuncusu ödülü alan, sekiz kere yılın takımına ve üç kere ayın takımına seçilen; 2007'de PFA tarafından açıklanan Yüzyılın Takımı'nda kendine yer bulan ve 'Ferguson olmadan bir kariyer düşünemiyorum.' diyip Ferguson ile birlikte futbolu bırakma sinyalleri veren Giggs'i hâlâ faal olarak futbol dünyasının içindeyken bu ödülden de mahrum bırakmamak gibi bir mantık olabilir.

Her ne olursa olsun ben bu ödülü daha önceki senelerdeki performansları ile daha çok hakettiğini düşünüyorum. Keşke o zamanlar bu ödüle layık görülseydi... O değil de şaka maka bu sene iyi United yaptı he...

Yılın genç oyuncusu ödülünde de Cem ve Ben, 'Ireland alır abi' diyerek İrlanda apaçiliğini son raddeye getirmiş olsak da İsmail skoru burada yakalıyor ve 'Benim favorim Young' tahminiyle elimize vermiş oluyor bu konuda. Tebrik ediyoruz İsmail, kupanı veririz bir ara. Yılın Genç Oyuncusu ödülü de Aston Villa'dan Ashley Young'a gidiyor.
Fotoğraflar: Yahoo

26 Nisan 2009

Formula 1 Gulf Air Bahrain Grand Prix 2009 - Race


Bahrain 2009
Race Results

Laps
Completed

Time
Race Length

Points
Earned

1. Jenson Button Brawn 57 1:31:48.182 10pts
2. Sebastian Vettel Red Bull Racing 57 +7.1s 8pts
3. Jarno Trulli Toyota 57 +9.1s 6pts
4. Lewis Hamilton McLaren 57 +22.0s 5pts
5. Rubens Barrichello Brawn 57 +37.7s 4pts
6. Kimi Raikkonen Ferrari 57 +42.0s 3pts
7. Timo Glock Toyota 57 +42.8s 2pts
8. Fernando Alonso Renault 57 +52.7 1pt
9. Nico Rosberg Williams 57 +58.1s
10. Nelson Piquet Jr. Renault 57 +65.1s
11. Mark Webber Red Bull Racing 57 +67.6
12. Heikki Kovalainen McLaren 57 +77.8
13. Sebastien Bourdais Scuderia Toro Rosso 57 +78.8
14. Felipe Massa Ferrari 56 +1 Lap
15. Giancarlo Fisichella Force India 56 +1 Lap
16. Adrian Sutil Force India 56 +1 Lap
17. Sebastien Buemi Scuderia TOro Rosso 56 +1 Lap
18. Robert Kubica BMW 56 +1 Lap
19. Nick Heidfeld BMW 56 +1 Lap
20. Kazuki Nakajima Williams 50
Mechanical