türkiye- litvanya maçı bitmiş, kosova'lı kutluay'lı hakyemez'li maçın ardından programının ardından TV karşısında oturmuşum. Federer- Robredo mücadelesi var eurosport'ta. yine The Bush'un solisti Gavin Rossdale orada, Barış Kuyucu'ya selam olsun. Acayip yancı bir herif izlenimi veriyor bana Gavin. neyse bana kalmadı bunu yorumlamak.
saat 01.28. uykum da yok, okuyacağım haber de bitti internette. normalde uefa.com'a pek girmeyen ben, oraya bile girip haberlere göz gezdirdim. Zaten bu yazıyı oluşturma nedenim de uefa.com'da okuduğum bir haber.
Avrupa Bayanlar Futbol Şampiyonası Almanya- Norveç yarı final maçının başlığı sıradan bir başlık olmakla beraber benim ilgimi çeken nokta golleri atan oyuncuların adlarıydı.
Zira bundan 70 küsür yıl kadar önce ari ırk yaratmak amacıyla tarihin en büyük soykırımını yapan Hitler geldi aklıma haberi okuyunca. Célia Okoyino da Mbabi ve Fatmire Bajramaj. Kemikleri sızlamıştır Führer'in heralde. Beyaz ve sarışın bir ırk yaratmaya çalışılan bir toplumda golleri Afrika ve Farsi kökenli iki bayan atıyor.
Basketbolda Mithat Demirel oyun kurucu oluyor, Mehmet Scholl Bayern Münşen kaptanı oluyor, Mesut Özil "ulusal" takımı kurtaracak kişi olarak lanse ediliyor. Okulaja diye forvet bile vardı. Gerçi Rusya'nın basketbol ulusal takımının bay/ bayan kadrosuna Amerikalı gardlar giriyor ve bu sayede şampiyon olunuyorsa sporda küreselleşme doruk noktasındadır diye kolayca söyleyebiliriz.
Türk Milli Takımının bir oyuncusu Brezilya kökenli artık. Bir şekilde Türklük bağımız olan Özbek ya da Osmanlı menşeeli Boşnak değil. Biz de spordaki küreselleşmenin içine daldık gibi.
Ekonomide küreselleşmenin bir oyuncusu olmak için çabaladığımız şu dönemde, küresel ekonomik kriz G-20 ülkelerini kendi içlerine dönmeye ve ulusalcılığa yönelime zorlayabilir. Bunun spora yansıması nasıl olur, orta/ uzun vade etkilerini şimdiden kestirmek güç. Zaten sosyal bilimlerde kesin ve nihai saptamalar yapmak güç; ama Hitler sözüm sana: Beyhude uğraşmışsın be koçum.