Taze biten beşiktaş- manchester united maçı hakkında söyleyebileceğim bir nokta var: maçın hakkı beraberlikti. Ancak Hakan sert gelen topu, izleyenleri şaşırtmayarak sektirerek 35 yaşındaki Scholes'un maçı Manchester'a getiren golü atmasına öne ayak oldu. Tebrikler Hakan.
İbrahim Üzülmez maç boyunca Valencia'yı oldukça iyi durdurdu. Yusuf oyuna girdikten sonra takıma bir tane bile artı değer katmadı. Ernst yine yerinde müdahaleler ile oluşabilecek tehlikeleri önledi. Nobre ve Holosko ileride verimsizdi. Holosko'nun yer yer hızını kullanarak pozisyona girmeye çalışması dışında pek etkinlikleri olmadı.
Beşiktaş seyircisinin eski arzusu ve ateşliliği tezahüratlarında göremedim. Mustafa Denizli'nin sahaya çıkardığı 11 midir bunun sebebi yoksa Demirören'in transferlere harcadığı paralar mıdır bilinmez. Ammavelakin Emre Tilev'in canlı yayında Liverpool maçına ithafen tekrarladığı "filarmonik senfonik orkestra" tadı yoktu kesinlikle.
Manchester'da net pozisyonlar yakalayamadı. Öyle ahım şahım bir tehlike yaşatmadılar. Rooney çok verimsizdi. Nani- Anderson- Valencia'yı toplasan şu halleriyle bir Ronaldo etmezler. Kaldı ki Manchester'ın maça çıkardığı kadro Fenerbahçe ve Galatasaray'ın şu anki kadrosuyla aşağı yukarı benzer yapıda. Bu sebeple Beşiktaş'ın bu maçtaki performansı, derbilerdeki performansıyla üç aşağı beş yukarı aynı olur.