15 Ağustos 2009

Açılış Maçı: Chelsea - Hull City


Sezonun ilk maçına yakışır biçimde kaliteli spaghetti eşliğinde kuruldum televizyonun karşısına. Spormax görüntü kalitesi açısından iyi kanal ancak spiker açısandan bazı sorunlar var. Bi kere televizyonun sesini sonuna kadar açsam bile spikerin sesi oldukça boğuktu. İngilizce seçeneğide farksızdı. Neyse maça geçeyim.

Maç Stephen Hunt'ın katliamıyla başladı. Henüz ilk dakikada tribünlerin küfür&ıslık malzemesi oldu. Hunt Reading'ten geldi takıma bence güzel transfer. Türkiyede Trabzon'a yakışırdı açıkçası keza Beşiktaş'a da gider. Ayrıca ben kendisini D. McGiven ve Tuncay Şanlı kırması olarak tanımladım Tuncay'ın "bir baba hindi" çekmeyeni, Daglıs'ın sahada ayakta duranı gibi.

Chelsea maça hızlı başladı. Daha ikinci dakikada Drogba'nın sert füzesi vardı. Bu sezon şu belli ki Drogba yedek kalmaz Chelsea'de. Kaleyi gördüğü an vuruyor bence şutunu da düzeltmiş, Allah ne verdiyse vuruyor. Hunt'ın golü karamboldü. Zaten Hull büyük takımlara karşı basketbol deyimiyle set hücumu yapamaz.
Drogba'nın ilk golünde kaledi iki tane Myhill olsa yine çıkmazdı dedirten türdendi. Keza Myhill topu oyuna sokarken bazı anlarda saç baş yoldurdu Hull taraftarına. Chelsea'de hocalar değişiyor ancak takımın yapısı hiç değişmiyor. Hala Mourinho Chelsea'si izliyoruz ancak Mourinho dönemindeki kanat yapısı yok. Takım oyunu daima ortaya yıkıyor. Gerçi Ballack, Lampard gibi adamların olduğu takımın göbekten oynaması çokta sırıtmıyor. Ancak sağ-sol kanada transfer yapılcak olsa benim gönlümdeki isim Arda Turan olurdu.

Drogba'nın ikinci golü umarım bu sezonun habercisidir. Golden önce orta sahadan topu alışı, mükemmel süzülüşü Deco'ya verdiği pastan sonra geri alışı (ki orda Deco'nun yerinde ben bile olsam o uyum yine aynı olurdu) ve hayvanoğluhayvan dedirten vuruşu. Bu adam için sezon ortasında İtalya'ya kaçar diyoduk ki güzel bir geri dönüş yaptı.

Daha önce Community maçında Gürk ile konuşurken United bu sene götürür ligi demiştim. Ancak şu görüntüyle bence Chelsea şampiyonluğun en büyük adayı (ne dersin Gürk? ). Geçen yıl sakatlıklar ve United'ın tecavüzvari futbolu Chelsea'yi gölgelimişti bence ancak bı sezon Chelsea benim favorimdir.

Chelsea Ballack oyundayken daha kolay pas yapıyor. Lampard'ın kötü gününe geldiğinde topu iyice sıkıştırıyorlar. Bu durumda ya Carvalho çıkıp derinlemesine toplar atıyor ki o çok sağlıklı değil yada Mikel alıyor topu ondada genelde top taca çıkıyor bi şekilde. Bu sebepten Ballack'tan daha fazla faydalanmalı Ancelotti.

Stamford Bridge'te rakip takımın kulübesi (Chelsea'nin zaten kulübesi yok) bu yıl Londranın en büyük memeli kadınlarına ev sahipliği yapıyor. 7-8 Dev memeli her daim şovda ki Hull golünden sonra Phil Brown bile dönüp dev memelerin eksenine girmişti.
Deco'nun takımdaki etkisi bence yeterli değil. Drogba gibi Lampard gibi Ballack gibi hatta Essien gibi adamların hücumda yedikleri dayağa rağmen düşmedikleri, karşı takım atağa kalkarken top geçsede adamın geçeçemediği türden temiz faullerin yapıldığı takımda Ice Age'deki Eddie&Crush ikilisinden biri gibi duruyor. Ballack'ın Lampard'ın ceza sahasına dalmadığı kanat akınında penaltı noktasına kadar sokulması yersiz.
Foto: Getty Fotoğrafçılık