
Gelelim Fenerbahçe ile ilgili ne umdum ne buldum faslına. Fenerbahçe için berbat geçen bir sezondan sonra, en azından bir teselli ödülü olarak 22 yıllık ömrümde bir kere bile yaşayamadığım Türkiye Kupası sevincini, takımımın bana yaşatmasını umuyordum. Ligdeki maçta alınan 2-1 lik galibiyet sonrasında bu konudaki umutlarım da yeşermişti; fakat kupa maçlarının kalecisi Volkan Babacan başta olmak üzere tüm oyuncular Beşiktaş karşısında gereken performansı gösteremedi ve bu yılı da kupayı kazanamadan kapattı Fenerbahçe.
Bir musibet bir nasihatten iyidir derler; ancak bu Fenerbahçe'nin başına gelen kaçıncı musibet, ben sayamadım. Aragones, elindeki kadroyu kafasındaki sisteme uymadığını görmüyor ya da görmezlikten geliyor. Yönetim bu kadroyu koruyacak imzalar attırıyor. Bir oyuncu bu kadar ruhsuz oynuyorsa bu takımda kalmaya hakkı yok, bunun nedeni hocayı gönderme maksatlı bile olsa. Güiza gibi hareketli bir oyuncuyu besleyemediğinden takımın sistemi, İspanya'nın geçen seneki en iyi oyuncusu bu yıl yokları oynuyor. Takımın geleceği yönetimin alacağı radikal kararlara bağlı olacak; ancak yenilenen sözleşmeler ile yapılabilecek en radikal değişiklik Aragones'in yollanması olacak gibi.