06 Eylül 2008

Luciano Pavarotti


Küçüğüm daha, bir yılbaşı. İki halam da eniştemler ve kuzenlerimle birlikte bizde... Babaların rakıyla oturup, birayla cilalandığı; annelerin ise kavaklıdere şarapla hafif takıldığı, çocukların da ille bir içkiden tatma hevesiyle sağa sola saltolar, pikeler, bindirmeler vs. yaptığı yılbaşı günlerinden. Başkalarının olmayabilir, ama benim öyleydi yılbaşı günlerim.

TRT sanırsam, bir ara öyle esti Pavarotti çıktı televizyona. "Bu kim lan?" dedim içimden, dev gibi adam tabi. O sırada Babam hızır gibi sazanladı "Yine mi Pavarotti be?" Anaaaaa, Pavarotti...

Öyle de kaldı, Pavarotti. Hiç unutamadım bu ismi, her yerde bir şarkısını duymak kafaya takınca mümkün olabiliyor. Ya da o dönem tenor ya da opera dendiğinde aklıma bir Pavarotti geldiği için; ben herkesi Pavarotti sanmış olabilirim. O zamanlar Hakan Aysev ile Ferhat Göçer; "Kim daha tenor ulan?" diye tartışmıyorlardı. Pavarotti, Türkiye'de bile aşklarıyla, kilolarıyla gündemde olabilen bir adam oldu. (Kendisinin bundan ne kadar vardı acaba?) Hiç olmadı Levent Kırca ille taklidini yapardı da Pavarotti görürdü gözümüz.

Şimdi böyle böyle anlatınca, "Ah ne güzel günlerdi onlar, ne büyük üstad idi, bir başladı mı okumaya..." diye girip "Toprağın bol olsun büyük insan, ardında gözüyaşlı sevenlerini, hayranlarını bıraktın. Gelmedi senin gibisi..." ile bitireceğim gibi bir kanı da oluşmasın. Kendisine zerre kadar ilgim varsa o da yukarıda anlattığım sebeplerden ötürüdür. Onun dışında pek ilgilenmedim kendisiyle ama tabi ki büyük adamdı. Her ne kadar sanatına karşı bir eğilimim olmasa da o izlenimi etraftan alabiliyorduk. Gerçi her anlamla büyük adamdı, bir iki videosunu izleme fırsatım oldu... Devlet gibi adam. O cüssesi ile o sahneyi kaplayıp bir de üflerdi inceden;

Ne'... jammo da la terra a la montagna! no passo nc'e'
Se vede Francia, Proceta e la Spagna...


Geçen sene bugün; doğduğu ülkenin doğduğu şehrinde, İtalya/Modena, hayata gözlerini yumdu. Sanatçılığı dışında ardında pek de bir halt bırakmadığının kendi de farkında sayılırdı, son günlerinde hep bunları anlatırdı bana ellerimi sıkıca kavrayıp hasta yatağında. Ya da yapmazdı öyle şeyler bilemiyorum ama sanatıyla ön planda kalmaya çalıştığını biliyorum nur içinde yatsın diyebiliyorum sadece...

Above all, I am an opera singer. This is how people will remember me.

Luciano Pavarotti (12 Ekim 1935 - 6 Eylül 2007)