Yaşamının her evresinde bir şekilde karşına çıkıyor Aşk denen Sevgi denen zamazingolar ve üstünde ister istemez düşünüyorsun bazı bazı. Ben de düşündüm tabi ki. Nihayetinde Aşk'ın tek bir kişiye ait olabileceğini, gerisinin de teferruat maiyetinde Sevgi olabileceğinin kanısına vardım kendimce.
Kişisel doğrulardan öte genel-geçer bir tanım olabileceğini de düşünmüyorum bu konuda fakat yine de gündemde belli başlı popüler yargılar vardı elbette.
Önemli olan iç güzelliği diyerek güzelliğin ya önemli olmadığını ya da bu sınıflandırmada daha gerilerde kalması gerektiğini vurguladılar ama ben seni gördüğüm an odaklandığım tek şey güzelliğindi.
Bir silkelendim de kendime geldim, seni tanımam gerektiğine karar verdim. İç güzelliğinin pek de güzel olmadığı ayan beyan ortada ama ben bunu göz ardı edebildim.
İlişki yaşayacağın karşı cins ile karakter uyumunun önemli olduğunu söylerlerdi ama ne müzik zevkimiz, ne ilgi alanlarımız ne de hayat görüşümüz ve benzeri kriterler alakasız uçlardayken bile seni düşünmeden edemiyorum bu aralar.
Parayla saadet olmaz buyurdular ama sen banknotları karşına dizip Sensiz saadet neymiş? diye şarkını söylerken ben kendimi sana "back vocal" yaparken buldum.
Kafamı karıştırdın kadın, ne oluyoruz lan?