2006-07 sezonunun en kötü takımı, ama yaptığı büyük hamlelerle 2007-08 sezonunda NBA Şampiyonu olan Boston Celtics ile başlıyoruz. Acaba Celtics bu sene de ligde ipi göğüsleyebilecek mi? Bunu en son başaran 2001-02 sezonuyla birlikte Los Angeles Lakers oldu. Celtics bu sezon yine üç süper starı Paul Pierce, Kevin Garnett ve Ray Allen'ın omzunda olacak. Zaten bu üçlü takımda kaldığı sürece Celtics her zaman şampiyonluk adayı olacaktır. Takımın bu seneki en büyük kaybı James Posey. Geçtiğimiz sezon en önemli bench oyuncusu olan ve Allen ile Pierce'ı yedekleyerek kritik anlarda da iyi iş çıkartan Posey'i takımda tutmak isteseler de o, New Orleans Hornets'in yolunu tuttu. 2006-07 sezonu sonrası emekli olduğunu açıklayan ancak şampiyonluğa oynayan takımların sezon sonuna doğru kadrolarına veteran oyuncu katma sevdasının bir yenisi olarak, geçtiğimiz sezonun sezon kadroya katılan PJ Brown da takımın eksiklerinden. Geçen sezon tecrübesiyle, aldığı dakikalarda iyi işlere imza atan Brown'dan da resmi bir açıklama gelmiş değil. Şu anda serbest olan oyuncu henüz hiçbir takımla anlaşmadı. Büyük ihtimalle sezon ortasına doğru, eğer basketbola devam edecekse tabi, yine Celtics'e imza atabilir. Celtics'in takıma kattığı en önemli oyuncu ise Darius Miles. Aslında en önemli derken, en merak edilen diye düzeltebiliriz. 2005-06 sezonundan bu yana basketbol oynamayan Miles'ın Celtics'teki durumu merak konusu.
Philadelphia 76ers: Brand Faktörü
Geçtiğimiz sezonun en flaş takımlarından biri oldu 76ers. Allen Iverson dönemi ilk tam sezonunu geçiren 76ers'ta iki Andre, Miller ve Iguodala'nın önderliğindeki genç kadro ligin sonlarına doğru vitesi yükseltti ve play-off'larda boy gösterdi. Detroit'ten 2 maç almayı başarsa da tecrübesizlik ile ilk turda elenmekten kurtulamadılar. Sixers'ta görevi Billy King'den devralan Ed Stefanski, yeni sezona girmeden önce ilk iş olarak Kyle Korver'ın kontratından kurtularak yazın neler düşündüğünü az çok belli etmişti. Yaz aylarında Atlanta Hawks'ın atletik forveti Josh Smith ile görüşmeler yaparken bir yandan Elton Brand'in Los Angeles Clippers ile devam kararı alıp almayacağını bekliyormuş. Öyle ki Smith'i şehre getirip salonu, tesisleri bile gezdirdi. Stefanski yaptığı açıklamalarda Brand'in ayrılacağını hiç düşünmediğini, ama haberi duyduklarında hemen harekete geçtiğini belirtti. Zaten Brand'in hep aklında olduğunu, sakatlıktan sonra çıktığı maçları da takip ettiklerini ekledi. Brand'in gelişi takımı Doğu'da bir anda dikkat çeken takımlar arasına soktu bile. Iverson sonrası takımın bir numaralı oyuncusu statüsüne sokulan Andre Iguodala da 6 yıl, 80 milyon dolarlık kontratın altına imzasını attı. Başta verilen rakam soru işaretleri yaratsa da Brand'in gelişi ile bulacağı rahatlık ve ortaya koyacağı oyunu görmek lazım. Takımın genç yeteneklerinden Louis Williams'ın da bir çok talibi olmasına rağmen takımda kalması çok önemli. Ne tam bir ne de iki numara olan, sahaya çıktığında her türlü sayı bulmaya yönelen Williams'ın benchten getireceği katkı yine 76ers için altın değerinde. Yanındakileri çok güzel oynatan Andre Miller önderliğinde, Iguodala, yine geçen sezonun umut veren çaylağı Thaddeus Young, bir anda takıma bakışları değiştiren Brand ve yanında daha iyi oynayacağını düşündüğüm Samuel Dalembert ile bu sezonun takip edilmesi gereken takımı oldu 76ers.
Toronto Raptors: Jermaine Sağlıklı Kalırsa...
Toronto Raptors da yaz aylarını hareketli geçirdi. Geçen sezon değişerek oynayan ve oldukça iyi işlere imza atan TJ Ford-Jose Calderon ikilisinden kapının yolunu tutan Ford oldu. Ford'un Indiana Pacers'a takası sonrasında Calderon takımı ile sözleşme yeniledi ve oyun kurucu pozisyonunda ilk 5'te görev alacak. Toronto Ford'u Indiana'ya göndererek karşılığında artık verim alamadıkları ve son sezonlarda oldukça fazla maç kaçıran Jermaine O'Neal'ı kadrosuna kattı. Son 4 sezonda 122 maç kaçıran O'Neal'ın bu sezon sağlıklı kalması çok önemli. Eğer sakatlığı nüksetmezse pota altında Chris Bosh ile neler yapacağını göreceğiz. Uzun süredir basketboldan soğuk olan O'Neal için Toronto yeni bir heyecan hiç kuşkusuz. Bu arada geçtiğimiz sezonlarda ülkemizde Fenerbahçe Ülker'de forma giyen Willie Solomon da Toronto ile sözleşme imzaladı. Kısa rotasyonu dar olan Toronto da o da bu sezon süre alacaktır. Toronto için başlıkta da belirttiğim gibi en kritik nokta Jermaine O'Neal'ın sağlıklı kalması olacaktır...New York Knicks: Aynı Yüzler, Farklı Coach
Takımda hala geçen sezonun çekirdek kadrosunu oluşturan oyuncular var. Isiah Thomas yerine kenara Mike D'Antoni geldi ancak takım hala Isiah'ın oyuncularına sahip. Bu sezon takıma dahil olan en önemli oyuncu free agent Chris Duhon. D'Antoni için Steve Nash'in yerini doldurması zor olacak tabii ki. Ancak D'Antoni New York'a ne kadar hızlı bir basketbol oynatacak, onu da merak ediyorum zaten. Takımda Eddy Curry ve Zach Randolph var, gerisini siz düşünün! Randolph'un takas edilmeye çalışıldığını hatta takasların son anda iptal olduğunu biliyoruz. Öyle yada böyle O'ndan kurtulacaklar. Bu sezon için D'Antoni'den fazla değişim yapmasını beklemek yanlış olur. Sonuçta en başında dediğim gibi kadro hala Isiah'ın kurduğu kadro ve D'Antoni'nin kendi değişimini yapana kadar New York hemen hemen aynı New York olarak kalacak. Bu arada D'Antoni Nate Robinson'ın atletik oyununa hasta olmuş...New Jersey Nets: Yeniden Başlasın!
New Jersey bu sezona yeniden yapılanma ile girdi ve bu sezon Doğu'nun dibindeki takımlardan biri olacak gibi. Geçen sezon Jason Kidd'i Dallas Mavericks'e gönderdikten sonra bu sezon da Richard Jefferson'ı Bobby Simmons ve Yi Jianlian karşılığında Milwaukee Bucks'a yolladılar. Şu anda takımın dümeni Vince Carter'ın elinde. Bostjan Nachbar ve Nenad Krstić, Avrupa'nın yolunu tutan NBA oyuncularından oldular. Carter, Davin Harris, Yi Jianlian ve Josh Boone gibi genç isimlerle mücadele edecek. Nets için bu sezon ve hatta önümüzdeki sezonun iç açıcı olacağını söyleyemeyiz. Ancak, Baron Davis sonrası yeniden yapılanan New Orleans Hornets'ı yada Allen Iverson'ı gönderdikten sonra çok fazla sancı çekmeden bu sezon Elton Brand'i kadrosuna katan 76ers'ı düşünürsek akıllı hamlelerle iyi bir takım olabilirler. Kim bilir, belki de LeBron James...
