Yazılara başlamak ve bitirmek benim için sürekli sancılı bir süreç olmuştur. Ne diye başlasam, nasıl devam edip bitirsem diye kendime sorarken yazabileceklerimin çoğu heba oluyor. O yüzden bu yazıya bir an önce başlamam yazının hayrına olacak; ancak galiba bu sefer bir başlangıç bulmuş olabilirim.
NBA.com’da yazana göre 2008- 2009’un ilk hava atışına 20 gün 4 saat 7 dakika 36 saniye kaldı ve Ming draftı ile McGrady takasından sonra takımın makus kaderi sakatlıklar olan Houston için basket sezonu açılmadan sakatlık haberleri gelmeye başladı. Yaz döneminde Ron Artest gibi geçmişi soru işaretlerle dolu, hücum ve savunma bakımından takımı bir üst seviyeye çıkarabilecek bir oyuncuyu kadroya katması GM Morey’nin yaptığı iyi hamlelerden biri. Artest’in takıma gelmesiyle oluşabilecek sorunlar ve rotasyon karışıklığını bir sonraki paragrafta açacağım. Kadroda Carl Landry’nin de tutulması başka iyi bir hamle. Zaten Ming yüzünden hep bir soru işareti olan pota altını enerjisi ve gençliğiyle dolduran, gelecek vaad eden bir oyuncunun takımda olması en azından bir umut. Zira pota altında oynayabilecek oyuncular normalde Scola ve Ming. Anormal oyuncular ise Mutombo(yaş), Battier(savunma), Artest(kalıp ve savunma) ve T-Mac(yokluk).
Gelelim Artest’in takıma katılmasına ve rotasyona nasıl dahil olacağına... Sorunlu kişiliği kariyeri boyunca oyununun her zaman önünde olan Artest, dahil olduğu kadronun belki de şampiyonluk için en büyük şans olduğunun farkında. Koç Adelman ile arasının sürekli iyi olduğu ve sevdiğinden bahsediyor, bu yüzden eski hırçınlığının olacağını sanmıyorum ama durumlar her an değişebilir. Artest’in rotasyondaki yerini şöyle bir irdelersek; 3 pozisyonun yeri belli: Alston, T-Mac ve Ming. Tabii bunu herhangi bir sakatlığın olmaması durumunda yazıyorum. Bu 3’lüye Scola’yı da ekleyebiliriz. Ama Battier’in ilk 5 başladığı durumlarda Artest’in 4’ü kotarabilmesi şansı var. Ancak Artest’in 4 oynaması uzun PF’lere karşı büyük bir dezavantaj olacaktır ve kendisinin fazladan yorulması anlamına gelecektir.
Scola’nın PF olarak başladığı maçlarda Battier veya Artest’ten biri yedek kalacak ki bunun getirileri götürüleri şöyle olabilir. Öncelikle Battier açısından bakalım. Battier’in 3 lük yüzdesi iyi olarak gözüküyor ve McGrady’nin içeri penetrelerinde üzerine çektiği yardım savunmacısının boş bırakması sayesinde bulduğu boş atışları değerlendirmesi oldukça iyi. Yaptığı savunma, aldırdığı hücum fauller, koyduğu bloklar karşı takımın en iyi kanat oyuncusunu durdurmasıyla kalitesini açıkça ortaya koyuyor. Ancak Battier kendi şutunu yaratmada, hücuma varyete getirmekte ve oyun tıkandığında açmakta oldukça zayıf. Bu sebepten playofflarda oyun tıkandığında bütün takım McGrady’nin eline bakıyor ve zaten sakat olan adam iyice zorladığından var olan sakatlıklarına yenilerini ekliyor, sahip oldukları da nüksediyor. Hatta son verdiği demeçte omzunda kireçlenme olduğunu ve dizinden geçirdiği operasyondan hala tam olarak iyileşemediğini açıklamış. Bu arada Battier de geçirdiği sakatlık dolayısıyla 2 ay sahalardan uzak kalacakmış. En azından rotasyon şu an için belli ve Artest’in yedek kalmayı sorun edip arıza çıkarmayacağının bir garantisi var.
Artest’in ilk 5 başlaması durumunda olacakları ele aldığımızda, karşımıza çok yönlü bir oyuncu çıkıyor. Çok kuvvetli bir vücudu olması nedeniyle pozisyonundaki oyuncuların çoğunu sırtına alıp pota altında oynayabiliyor. Kendi şutunu yaratmada kalbur üstü sayılabilecek oyuncular içinde. Dış şutu Battier kadar da yüzdeli gözükmese de attığı şutların niteliklerinin ve niceliklerinin farklılığını göz önünde bulundurmayı unutmayalım. Battier’in şutlarının çoğu boş veya boşa yakın iken Artest genellikle hareketli veya el üstünden 3lükler atıyor. Artest’in savunma yönündeki açlığını ve savunduğu oyuncuyu yıldırmak için elinden geleni yapmasını bilmeyen yok. Zaten kendisi de yaptığı açıklamada savunma yapmak ve karşı takımın en iyi oyuncusunu durdurmak için sabırsazlandırdığını bildiren bir demeç vermiş, bravo.
Şöyle bir gerçek var T-Mac, Rockets’a geldiğinden beri sakatlıktan her sezon ortalama 15 maç kaçırdı. Bu rakam Ming için 30 civarı. İkisinin de fedakarlık yaparak oynadığını, gerek playofflarda McGrady gerekse de tam iyileşmeden olimpiyatlarda oynayan Ming tanklarındakileri tükettiler. Bu sezona kadar toplam 45 maç kaçıran bu ikiliden bu sezon da böyle bir rakam beklemek şaşırtıcı olmaz. Artest’in de takımı katılımıyla McGrady’nin üzerine hücumsal anlamda düşen yük azalacak ve savunmada da daha az yorulacak. Belki bu sezon Rockets’ın şampiyonluğu zorlayabilecekleri tek sezon olabilir ve bu da ayrı bir motivasyon getirebilir oyunculara. Kim bilir belki de 2004’te Timberwolves’ın yakaladığı kadro ve Garnett’in ilk defa playofflarda tur atlaması misali bir Rockets izleyebiliriz. Tomjanovich boşuna dememiş "Don’t ever underestimate a champion’s heart." diye ancak şöyle de bir tablo var ki takımda şampiyonluk yüzüğü olan yok. Bekleyip göreceğiz.
Dip not: Hava atışına 20 gün 3 saat 30 dakika 7 saniye kalmış. Sabır, selamet. Sevgi & Saygı .