20 Ekim 2008

2008-2009 SEASON PREVIEW: SOUTHWEST DIVISION

Sezon izlenimlerimize bu sezon NBA'in belki de en ilginç grubu payesini biçeceğimiz Güneybatı grubuyla devam ediyoruz. 4 tane şampiyonluk adayı tepede çılgın bir çekişmeye girecekken 5. takım Memphis de büyük ihtimalle NBA'in en kötü derecelerinden birine(belki de en kötüsüne) sahip olacak. Fazla uzatmadan gruptaki takımların yazın neler yaptığına ve sezondan beklentilerine kısaca bir bakış atalım;

New Orleans Hornets: Next-Gen Champions

Hornets geçen sezonun bence en flaş takımıydı. Gruptaki bir diğer takım Memphis'in Lakers'a neredeyse hediye ettiği Gasol olmasa belki de ligi 1. bitirecekler ve biz de finalde onları izleyecektik. Onlar da bunun bilincinde olduklarından kadroda fazla bir değişime gitmediler. En önemli kayıpları geçen sezon benchin en önemli adamı haline gelen Pargo. Takıma gelen kayda değer tek oyuncu var, o da geçen sezon Boston'ın şampiyonluğunda kritik katkılar yapan Posey. Hornets'in arada tıkanan benchine güzel bir ekleme. Ayrıca hazırlık maçlarından gördüğümüz kadarıyla bugüne kadar ortalarda pek gözükmeyen Mike James de kendini toparlamaya başlamış. O da takımdaki güzel havaya sonunda kapılmış gözüküyor ve eski günlerine dönerse Pargo'nun eksikliğini hissettirmez. Eğer ciddi sakatlıklar yaşamazlarsa sezonu ilk 2'de bitirip, Batı finalinde Lakers'la amansız bir mücadeleye gireceklerini düşünüyorum. Paul ise bu sezon için MVP adayım.

Houston Rockets: Çok Değişkenli Denklem

Rox için bu sezon 2 farklı senaryo olası gözüküyor. Biri felaket senaryosu niteliğinde, diğeriyse peri masalı gibi. İlkinde T-Mac ve Yao yine sakatlıkların pençesinden kurtulamaz, Artest hem kontratının son senesinde olduğundan, hem de karakterindeki abukluklar neticesinde takım kimyasının içine edecek bir oyun oynar, Rafer ise Artest'ten biraz hallicedir. Benchteki gençler gelişimlerini sürdüremezler ve dakikalarını Mutombo, Barry gibi amcalarına kaptırırlar ve sezon sonunda kurtlar sofrası tadındaki Batı'da play-off dahi hayal olur. Peri masalımızda ise T-Mac ve Yao öyle çok da fazla maç kaçırmazlar, Artest takıma acaip uyum sağlayıp müthiş bir savunma lideri ve 3. skor opsiyonu olur. Rafer artık olgunluğun son demlerine gelir ve takımı olması gerektiği gibi yönetir, gereksiz satışlara girmez. Battier ile gençler de onlara kenardan müthiş katkı verir ve Rox sonunda finale doğru yol alır.

San Antonio Spurs: İhtiyar Heyeti

"Artık yaşlandılar" klişe yorumunu her sezon itinayla boş çıkaran Spurs'ün neler yapacağı bu sezon da, her sezon olduğu gibi, aşağı yukarı belli gibi. Ginobili'nin olimpiyatta oynamakta ısrar edip, sonrasında ameliyat olmasıyla sezona alışılmadık bir biçimde takım içinde küçük de olsa problem yaşayarak başladılar. Fakat NBA'in açık ara en uyumlu kadrosuna ve en oturmuş sistemine sahipler. Bence gidecekleri nokta Parker'ın bir önceki sezon sonundaki MVP performansına ne kadar yaklaşabileceğiyle doğru orantılı olarak belirlenecek. Eğer geçen sezonki gibi arada tekleyen bir performans gösterirse play-off'ta maç bile kazanamadan elenebilirler ama ben onun bu sezon kendini toparlayıp takımın liderliğine soyunacağını düşünüyorum. Eğer beklediğim gibi olursa en azından Batı yarı finali göreceklerini söyleyebilirim.

Dallas Mavericks: Tek Atımlık Kurşun

NBA'in en sıra dışı patronu Cuban'ın paracıklarını boşa savurup savurmadığını izleyeceğimiz sezon olacak 2009. Abramovich'in Amerika muadili Cuban, lüks vergisi nedir bilmeksizin olmadık oyunculara inanılmaz kontratlar verip hüsrana uğramaktan sıkılmış olsa gerek, son dönemde Dallas'ta çılgın kadro hareketleri izlemiyoruz. Geçen sezon domino etkisi yaratan Gasol takasından sonra, onlar da zirveye tutunmak için Harris'ten vazgeçip Kidd'i almışlar, ancak bu takas istedikleri sonucu vermemişti. Özellikle hücumda sıkıştıkları dakikalarda Harris'in patlayıcılığını özlüyorlar. Takımda o etkiyi yapabilecek bir diğer önemli isim ise ölü sezon boyunca basketboldan çok uzak konularla medyada yer aldı. Eğer Josh kendini toparlayıp basketbola konsantre olmazsa zaten baştan kaybettiler diyebiliriz. Kidd'in liderlik vasıflarını ön plana çıkarıp takıma bir çeki düzen vermesi gerek. Yoksa Nowitzki'yle birlikte yüzüksüz yıldızlar kervanına doğru yola koyulacaklar gibi gözüküyor.

Memphis Grizzlies: Beterin Beteri

Grizzlies geçen sezon ortasında Gasol'ü Lakers'a yolladığında ortak fikir bu takasın NBA tarihine geçecek kazıklardan biri olduğu yönündeydi. Şimdi bakınca durum belki de o günkünden bile kötü gözüküyor. Crittenton geldikten sonra aldığı sürelerde fazla ışık vermedi, Marc Gasol'den beklentiler olumlu olsa da kendisi halen kapalı kutu. Elde kalan(?) tek nokta Kwame'nin biten kontratı gibi duruyor. Gay, Conley, Warrick, Lowry gibi potansiyelli oyunculardan oluşan genç bir çekirdekleri var ve bu çekirdeğe ellerindeki diğer önemli takas malzemesi Mike Miller'ı feda edip bir kumar daha oynayarak O.J. Mayo'yu eklediler. Mayo'nun skorerliği tartışılmaz ancak takımın diğer parçaları Mayo'yu nasıl kabul edecek, burası bir soru işareti. Özellikle Gay gibi yıldız olma yolunda önemli işaretler veren bir oyuncunun kendisinden daha yüksek egolu, daha popüler ve çok daha fazla kendine oynayan bir oyuncuya nasıl uyum sağlayacağı; Conley'in gelişiminin Mayo gibi bir ball-hog'un yanında sekteye uğrama ihtimali düşünülmesi gereken konular. Diğer yandan Iavaroni her zaman beğendiğim bir koçtur, bunların altından kalkacak kapasitede bir isim olduğunu düşünüyorum. Özellikle Memphis'in onunla geçtiği yüksek tempolu, oyuncuların çok top kullandığı sistem Mayo için oldukça uygun. Draftta da yukarıdan seçecekleri kesin gibi, eğer drafttan iyi bir uzun bulabilirlerse ve takım kimyasını oturtabilirlerse gelecekte yine play-off takımları arasında yer alabilirler.