13 Kasım 2008

canceL

Öğren ki eski bir arkadaşının annesi, aynı zamanda apartmanda alt komşundur ya kendileri, rahim kanseri... Yumruk olur kelimeler boğazında, "Ne işi var ulan boğazımda! Çıksın adam gibi insin suratıma!" dersin ama, daha fazla acı vermeye niyetlidir bir kere...

Haberi öğrendikten sonra karşı karşıya geldiğinde nereye bakacağını şaşırırsın. Korkarsın ki ilgi göstersen; "Ölüyorum diye mi?" şeklinde düşünür, halbuki zaten hep samimisindir ama korkarsın, ya öyle düşünürse? Ben olsam düşünürdüm, o niye düşünemesin?

Her evresinde bulunursun aile dostunuzun hastalığının. Hastahaneye yatar tetkikler için, belki de iyi niyetlidir öyledir böyledir geyikleri. Ur dediğin bozmuş niyeti bir kere... Ameliyat denir, şöyle denir böyle denir ama ur dediğin bozmuştur işte niyeti de diyetine. Saklandığı yerden en zayıf anında çıkan bir orospu çocuğudur ur! Karar verilir, kemoterapi...

Senin arkadaşın, eski arkadaşın... Haberi nasıl alacak diye üzülürsün. Şehirden çok uzak başka bir şehirde okuyordur, MSN'den selam verir de her seferinde sen de ağzından bir şey kaçırmamak için dikkatli seçersin sözlerini. "Ya söylemedilerse de gaf yaparsam, benden öğrenirse" diye düşünürsün. Girilir mi hocam bu külfetin altına?

Bir de kız çocukları vardır, kardeşinle akran. Sen nasıl oğullarıyla bir dönemi hiç ayrılmadan beraber geçirdiysen kardeşleriniz de öyle olacaktır elbet. Her evresinde bulunursun hastalığın, kemoterapi kararının ardından kızı üzülmesin diye "Çok daraldım, saçlarımı kazıtıyorum ben" diye komikçe yalanlar söyleyen bir annenin bakışlarında bulursun kendini. Kız uyanık ya, anlar. Öyle olunca da perukta son çare bulunur. Karar verilmiştir, peruk...

Olur ya, her evlat bir şekilde üzer annesini. İşte o an, en yakın arkadaşını -eğer bir umut tersi gerçekleşmezse- toprağa verecek olan annen gözyaşları içinde sana gelip de "Bak E. Teyzen gidiyor gözümüzün önünde! Neden beni üzüyorsun? Hep böyle olmak zorunda mısın?" derse sakın ola ki; "Ya ne alakası var anne! Ne biçim konuşuyorsun!" diye asi evlat rollerine bürünüp tavırlarından şikayetçi olan anneni gözyaşlarına aldırmaksızın tersleme...

Olur ya, bir ağrı hisseder bir gün annen... Doktora giderler babanla, tetkikler yaparlar. 6 tane ur çıkar rahminde, ameliyat der doktorlar. Gelir de sana bunu söyler annen, beyninden vurulmuşa dönersin. Asi çocuk gider, göte dönmüş bir insana bakarsın aynada.

Ur dediğin en zayıf anlarında saklandığı yerden çıkan bir orospu çocuğudur da, kader nedir? Bildiğin göt oğlanıdır...