Arsene Wenger ile ortak yürüttüğümüz çalışmalar sonunda Güney Afrika'dan genç bir yetenek bulup hemen kadromuza kattık. Başlarda ofisboy olarak başlayıp, "Kübi bana çay getir lan" diyeceğimiz, hemen oradan başka bir yazarın "Bana da kahve getir lan" diye atlayacağı akabinde de "Kubi lan zahmet olmazsa bana da şekerli Türk Kahvesi be canım" diyerek kıllığın dibine vuracağımız "Carlos koş bi de simit al gel be" tadında; "Oğlum ben sizin teeee!" dedirteceğimiz, lan yazı nereye gitti cümleyi toparlayamadım... Öyle yapacağız yani...
Kubi ile kadromuzu şaka maka daha da güçlendirdik. Şahsen ben, (Makgivan) kendi blogundaki yazıları da zevkle okuyordum, bizimle beraber de aynı güzel yazılarına devam edeceğini düşünüyorum. Kendisine fena kıl oluyorsam da (canım benim, ehehehe) gelmesine pek bir sevindim.
Sırada Deha Muhtar ve Yavuz Donut var...
İmza: D. McGee
İmza: Yang Afisırs