07 Ocak 2009

Brehme!


Bağla ağzımı sıkıca ki susmayan şu ben son kez susmayı hatırlasın. Bağla ellerimi ki hiper-aktifliğim yoluna mâni olmasın. Sakın kapatma gözlerimi, bağladığın gibi aç tekrar. Aç ve önümde kaz ki kuyumu ruhuma işlesin her saniyesi. Derin kazma, inceden bastığın yerlere yakın olmak isterim.


Sonra öp beni. Ellerime dokun, ben de dokunmak istediğimde hemen geri çekil. Kulağıma nefesini üfle adım koyulduğunda okunan ezan gibi, adımı benden alırken üfle… Geç karşıma gül, aşağıla, ki nasıl olsa hep yapıyorsun bunu, yabancılık çekmezsin. Çekilecek ne varsa beraberce çekmişiz zaten. Çekeceksen hareket çek bana, kol bacak ne varsa…


Sıkıldığında vur beni. Kaç kere istiyorsan o kadar, gerisi teferruat…


Sessizce veda etmeyi hiç beceremedin zaten, şimdi tüm gücünle bağır ve kaç. Anlayışla karşılamalısın ki bende ses çıkaracak bir hâl yok artık.