12 Mart 2009

EPL > CL

Şampiyonlar Ligi'nde 2. tur maçları sonuçlandı ve geçen yıl olduğu gibi çeyrek finale kalan takımların 4'ü İngiliz. Birbirleriyle eşleşmedikleri takdirde yarı finale '4ü birden kalabilecek durumda üstelik. Sağda solda yapılan anketlerde en zor lig hangisi tarzı soruları görüyoruz sürekli, uzaklara bakmaya gerek yok son bir kaç yıldır, cevabı CL'de görüyoruz.

Livepool La Liga ikincisini, La Liga'da 10 maçlık seri yapan Real Madrid'i harcadı resmen. Manchester United Serie A'nin rahat liderini iki maçta da oynatmadı, istediği zaman istediğini yaptı. Chelsea ve Arsenal deplasmanda turları geçtiler. Açıkçası bu takımları da durdurabilecek tek takım Barcelona gibi görünüyor kalanların içinden. Arsenal biraz zayıf halka gibi ama yine de korkutur adamı.

Manchester United-Inter maçından bahsedecek olursak da (Doug tembihledi, kızar sonra) beklediğim gibi geçmedi esasen. Belki beklentilerim yüksek olduğu için böyledir bilemiyorum fakat iki devrede de erken gelen goller maçın heyecanını kaçırdı. Taraftar da biraz uyuşuk gibiydi. Maçın kolay geçeceğini önceden biliyormuş da o yüzden pek sallamıyomuş gibiydiler bütün maç boyunca. Yoksa dün geceki maçta 2-0 olmuşken bile uğultularla inleyen Kop'u görünce bu kesmiyor. Stretford End'in kendine gelmesi lazım. İlk maçta oynamayan ve bu maç golle dönen Nemajna 'Ivan Drago' Vidic bu yıl yılın defans oyuncusu olmazsa Uefa bıraksın bu işleri.

Maç boyunca da turun geleceği belli olur olmaz Mourinho ne der diye merak ettim sürekli. Onun için ya geç saatleri ya da yarını beklemek gerek ama sanmıyorum ki adamlar bizden iyi hacı, karşılık veremedik desin. Çıkıp yine bi bahane bulacağını düşünüyorum medya cambazının. Ya direkten dönen topları öne sürer, ya hakemi ya da başka birşeyi. Fakat sonuç ne olursa olsun Ferguson'dan ayarı yedi, bu da bize yeter Mourinho sevmeyenler fan club olarak. Inter de üç yıl üst üste çeyrek finali bile göremedi bu sezonla birlikte. Bu kafayla da göreceği yok, bu işler Stankovic'le falan olmaz.

Inter'den girmişken Balotelli'ye de bir çift sözüm var. Gerçi geçen haftaki Roma maçından sonra Totti gerekli öğütleri vermişti kendisine ama anlamamış demek ki. Futbolcu olmuşsun ama adam olamamışsın koçum sen. Önce Roma tribünlerine yaptığı çirkin hareketler, bugün de skoru hazmedememenin verdiği pis fauller ve arkasından gelen hareketler... Bu kafayla Bülent Uygun'un takımına kaptan olursun en fazla. Biraz sakin.

Arsenal-Roma maçının son anları güzeldi. Penaltılarda da futbol izlediğim süre boyunca gördüğüm en iğrenç penaltı vuruşunu yapan Vucinic takımını yaktı resmen. Roma'da İngilizler'e elenmekten bıktı usandı artık. Roma'nın İngilizlerle eşleşmesi yasaklansın. Barcelona üst deyip kendilerine güvenenleri ihya etmiş. İlk yarıda 5 dakikada gelen gollerle fişi çekilmiş Lyon'un. Juninho gidince Lyon'un hali nice olur? Atletico'ya da güvendik ama olmadı. Hem kupona hem Atletico'ya üzüldüm. Kun'un ağladığını görünce daha da bi üzüldüm. Fenerhahçe maçlarında izlediğimiz o Porto çeyrek finale çıktı bugün daha ne diyelim?