izmir'de alsancak katolik kilisesinin arka avlusu. burada çok maç yapmışlığım var, 25 yıldan fazla olmuştur. bütün alçak potalar gibi buradakiler de talihsizdi, talihsizdeki siz bizdik. kendi halindeki bücür potalar arasında kendi enbiey maçlarımızı yaptık. zavallı potaların çemberleri kopar, kırılır, kısa sürede tamir edilir, biraz daha dayanır ama akeem, 'nique, david thompson usulü denemeleri kaldıramayıp hurdaya çıkar, yenisi takılırdı. dün müge italyan grupla izmir'deydi. bana telefon edip kiliseye yol tarifi istedi. o ara avludaki sahadan bahsettim. kilisede bir ara çişim geldi deyip arkaya sızmış, avluyu bulup potaların resmini çekmiş. mvp kadın... bendeki hatırası all-star bir sahadır, gazi okulu'ndakinden iyi olmasın. o günleri, padre giulio'yu, matmazel donata'yı unuttuğum gün bunamış yahut ölmüşüm demektir... tabii bu şimdiki potalar kimbilir kaçıncı nesil. ben son basketimi atalı çeyrek asır olmuş ama fotoğraflardan çıkardığım kadarıyla, kilise avlusundaki bu sürpriz cennet, külüstür güzelliğiyle basketsever çocuk büyütmeyi sürdürüyor, üstelik birbirinden tamamen farklı iki potasıyla, benzersizliğini koruyarak. orası izmir. (resimde gördüğünüz, o iki potadan biri. diğerini merak ettiyseniz, torinolu'da.)