2004'teki şampiyonlukla zirve yapan Pistons döneminin kapanışı belki de. Diğer taraf tam aksine, benzer bir dönemin başlangıcında. İki sene öncenin doğu finalistleri, efsaneleşen 5. maçın kahramanları tekrar karşılaşacak; fakat bir taraf intikam için sahaya çıkmaktan çok uzakta. Pistons ruhunun asıl simgesi Ben Wallace'ın, "Bad Boys 2" döneminin kapanışına katkıda bulunacak olması da manidar.
Cavaliers tarihinin en iyi sezonunu geçirdi. LeBron'un etrafındaki parçalar artık tamam. Parçalar sadece saha içinde değil saha dışında da birbirini çok iyi tamamladı. Özellikle savunmasıyla nam salmış contender takımlarda, genelde suratlar asıktır, soğukluk hakimdir. Cavs ise saha kenarında inanılmaz şekilde eğlenerek, hatta bazen abartıya kaçacak şekilde, geçirdi sezonu. Sahada korkutucu savunmadan taviz vermeyen herifler, süre durduğunda 180 derece dönüp eğlencenin dibine vuran afacan çocuklar oluveriyorlar. Kimilerine göre antipatik hatta saygısızca; ama "takım" olduklarının iyi bir göstergesi.
Savunma her zamanki Mike Brown savunması, hücumdaki değişimde kilit iki isim var: Mo Williams ve sene başında ofansif koordinatör olarak atanan John Kuester. Sadece LeBron üzerinden dönen hücumlarda artık Anderson "The Chosen Two" Varejao bile verimli olarak kullanılıyor. Ki bu da gösteriyor ki Tayshaun, James'i kitlese bile hücum sıkıntıya girmeyecek. Kenarda da formsuz tek oyuncu Sasha - ki hakkaten kendisi odundan hallice.
Cavs ne kadar derli topluysa Pistons da bir o kadar dağınıktı bu sezon. Sezon içindeki Iverson aşısı tutmadı, o defter de artık kapandı. Stuckey çıktı bir ara, Curry koş koşa heves etti, Hamilton-Stuckey-Iverson üçlüsünden birini benche göndermek sıkıntı oldu, Sheed'in ayaklar gitmez oldu. Sonuçta son sıradan pek bir ümidi olmadan playoffa kaldı Detroit.
Cavs fazla yormadan, 4 ya da 5 maçta işi bitirip 7 maça uzaması muhtemel Hawks - Heat serisinden rakibini bekler.