Dün gece serinin üçüncü maç Salt Lake City'de oynandı ve maçın özeti bu iki fotoğraf desem çok da yanlış birşey söylemiş olmam heralde. Bugüne kadar oynadığı playoff serilerinde (en azından izlediğim kadarında) normal sezondaki oyununu sahaya yansıtamadığı için ve kaçak dövüştüğü için suçlanan Boozer dün gece Lakers'ı denize döken adamdı. Maçı, Utah franchise rekoru 23 ribaund ve 22 sayı ile bitiren Boozer maçın son dakikalarında da Utah hücumlarını sürükleyen adamdı. Boozer'ı çoktandır bir playoff maçında bu kadar hırslı ve istekli görmemiştim. Kendisinden uzun Lakers pota altına karşı savaştı ve özellikle ilk yarıda topladığı hücum ribaundlarıyla Utah'ın umutlarını bir sonraki maça taşımasın yardımcı oldu.
Deron Williams her zamanki oyununu oynadı ve paslarıyla Lakers'ın savunmasını alt üst etti. Maçın bitimine 2.2 saniye kala attığı basketle de maçı takımına kazandırdı. Fakat Williams'ın bu seride şutuna güvenmediği gibi bir izlenim edindim. Boş kalsa bile çok defa hep arkadaşlarına pas çıkarmak istiyor 3 maçtır. 4. periyotta kritik sayılara imza atan ve yakalanan seri ile geri dönüşte önemli rol oynayan oyunculardan biri de Harpring'di. Harpring'i her zaman çok takdir etmişimdir zaten, her takımda böyle oyunculara ihtiyaç var. Her maç çıkar ve varını yoğunu ortaya koyar. Sertlik, mücadele kazandırır takıma. Yapacakları sınırlıdır fakat bunları her maç düzenli olarak yapar her maç. Bir diğer önemli faktör de Sloan'ın Kirilenko'yu ilk 5'e çekmesiydi. Kirilenko savunmaya getirdiği enerji ile Utah'a avantaj sağladı. Aslında bu değişiklik Utah'ın dış şut tehditini azalttı gibi görünse de ribaundlara ve savunmaya sağladığı katkı Utah'ın daha çok ihtiyacı olan şeydi dün gece ve Kirilenko da bunu yaptı.
Lakers tarafında ise Kobe kariyerinin en kötü maçlarından birini oynadı belki de. İlk basketini 2. periyotun sonlarına doğru atan Kobe 3. periyotun başındaki seri haricinde berbat oynadı. Maçın sonlarında Gasol ve Odom'a yaptığı asistler dışında kötü tercihler kullandı. Tabi Lakers'da kötü olan tek isim Kobe değildi ama takımın en önemli oyuncusu olunca eleştirileri de ilk alan bu yıldızlar oluyor her zaman. İlk iki maçta kenardan gelip önemli destek veren Shannon Brown aynısını deplasmanda yapamadı. Bunda Utah seyircisi ve takımın seyirciden aldığı destekle savunmasını sertleştirmesinin de payı büyük. Fisher playoff'lara formsuz girmişti ve aynen devam ediyor. İlk iki maçta pek hissedilmese de bu maçta eksikliği hissedildi. Kenardan gelen Odom takımı maçta tutan isimdi ilk yarıda. İkinci yarıda bi ara fark 13'e çıktıktan sonra tipik farkı koruyamama sendromu sonrası yedeklerin sahada olduğu sürede yenilen seri ile Utah maçı ortaya getirdi ve Boozer-Deron ikilisi ile kazandı. Son olarak da Bynum'a değinmek gerek tabi. İlk playoff serisi, heyecanlı, kendisinden birşeyler bekleniyor ve o da bunlara karşılık vermek istiyor ama 7 dakikada 4 faul de çok ayıp hakkaten. Bunu gençliğine, ilk playoff deplasmanına böyle bir salonda çıkması bunu hafifletici sebepler olabilir ama bir an önce kendini toparlaması lazım. Rihanna ile araları iyi değil sanırım, bilemiyorum. Tüm bu kötü performanslara rağmen Lakers'ın maçı son saniyelerde kaybetmesi Lakers için iyi mi kötü mü bilmiyorum. Benim bildiğim bu performansların şampiyonluk hedefinde giden bir takımın oyuncularına yakışmadığı.
Serinin 4. maçı Cumartesi gecesi 4'de yine ESA'da. Serinin en kritik maçı şu an itibariyle. Utah seriye ortak olmak için, Lakers da buraya bir daha dönmemek için çıkacak sahaya. Seri öncesi tahminimde Deron en fazla bir maç alır demiştim yanılmışım, o maçı Boozer aldı. Lakers'ın daha derli toplu bir oyunla seriyi Los Angeles'a 3-1 götüreceğini düşünüyorum.