Sene 1972, Münih Olimpiyatları. Soğuk Savaş'ın hızla devam ettiği bir dönemde Basketbol dalında, finalde Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri karşı karşıya geliyor. İki zıt kutubun karşılması haliyle güllük gülistanlık geçmiyor, oldukça gergin bir havada geçen mücadele de basketbol tarihinin en ilginç anlarından biri yaşanıyor.
Oldukça çekişmeli geçen maçın son 10 saniyesine girilmektedir; maç 49-48 SSCB lehine devam etmekte ve hücum sırası SSCB'nindir; fakat topu kenardan oyuna sokmaya çalışan SSCB'li oyuncunun pası ikili sıkıştırma sonucu yanlış adrese gider ve ABD'li Doug Collins topu kazanarak potaya yönelir, fakat bu sırada sert bir faulle durdurulur. Maçın bitmesine 3 saniye vardır ve Doug Collins 2 serbest atışı da sayıya çevirerek maçı 50-49 ABD lehine çevirir ve kalan 3 saniyeyi SSCB değerlendiremez ve maç 50-49 ABD lehine sonuçlanır ve salon ABD'li basketbolcular için bir şenlik alanına dönmüştür adeta. Ancak bu sırada tribündeki FIBA yetkileri sahaya inerek sonuca itiraz eder; çünkü o günkü kurallara göre, bir takım ancak maç saati duruyorken mola alabilir ve molayı ancak takımın koçu alabilir. Doug Collins'in birinci serbest atışından sonra SSCB koçu mola ister; ancak bu duruma hakemler kayıtsız kalır ve Collins ikinci serbest atışını kullanır. Kurallara göre de ikinci serbest atıştan sonra takımların mola alma hakkı yoktur. Skorbord tam da bu ikinci serbest atış sırasında gong sesini verir, ancak iş işten geçmiştir.
Bu durumu gören FIBA yetkilileri sahaya inerek hakemle konuşurlar ve maçın son 3 saniyesinin tekrar oynanması gerektiğine karar verilir. Son 3 saniyeye SSCB başlar ve bu hücum fırsatını da değerlendiremez, salon tekrar ABD'li sporcular için şenlik alanına döner. Ancak bu sırada SSCB teknik heyeti masa hakemlerine, skorbordun yanlış çalıştırıldığı ve maçın 1 saniye sonunda bitirildiği yönünde itirazlarda bulunur; SSCB'lilerin itirazı haklıdır, gerçekten de maçın 3 saniye yerine 1 saniye oynatıldığı ortaya çıkar. ABD'liler isyan halinde soyunma odasına gitmeyi düşünselerde, FIBA Genel Sekreteri Edward Robinson'un hükmen yenilgi tehditi sonucu sahaya tekrar dönmüşlerdir.
Skorbord yeniden ayarlanır ve maçın son 3 saniyesi yeniden başlar. Pota altından, SSCB'li Ivan Edeshnko uzun bir pasla topu oyuna sokar ve top sahanın öbür ucunda bekleyen Aleksandr Belov'a ulaşır ve Belov basketi bularak maçı SSCB'ye 51-50 kazandırır ve bu sefer sevinme sırası SSCB'ye geçmiştir.
Maçtan sonra ABD'li yetkililer FIBA'ya itiraz etmiş olsa da, bu konuyu konuşmak için toplanmış olan 5 kişilik heyet, 3'e karşı 2 oyla ABD'nin itirazını reddeder ve SSCB'in şampiyonluğu tescillenmiş olur.
Oldukça çekişmeli geçen maçın son 10 saniyesine girilmektedir; maç 49-48 SSCB lehine devam etmekte ve hücum sırası SSCB'nindir; fakat topu kenardan oyuna sokmaya çalışan SSCB'li oyuncunun pası ikili sıkıştırma sonucu yanlış adrese gider ve ABD'li Doug Collins topu kazanarak potaya yönelir, fakat bu sırada sert bir faulle durdurulur. Maçın bitmesine 3 saniye vardır ve Doug Collins 2 serbest atışı da sayıya çevirerek maçı 50-49 ABD lehine çevirir ve kalan 3 saniyeyi SSCB değerlendiremez ve maç 50-49 ABD lehine sonuçlanır ve salon ABD'li basketbolcular için bir şenlik alanına dönmüştür adeta. Ancak bu sırada tribündeki FIBA yetkileri sahaya inerek sonuca itiraz eder; çünkü o günkü kurallara göre, bir takım ancak maç saati duruyorken mola alabilir ve molayı ancak takımın koçu alabilir. Doug Collins'in birinci serbest atışından sonra SSCB koçu mola ister; ancak bu duruma hakemler kayıtsız kalır ve Collins ikinci serbest atışını kullanır. Kurallara göre de ikinci serbest atıştan sonra takımların mola alma hakkı yoktur. Skorbord tam da bu ikinci serbest atış sırasında gong sesini verir, ancak iş işten geçmiştir.
Bu durumu gören FIBA yetkilileri sahaya inerek hakemle konuşurlar ve maçın son 3 saniyesinin tekrar oynanması gerektiğine karar verilir. Son 3 saniyeye SSCB başlar ve bu hücum fırsatını da değerlendiremez, salon tekrar ABD'li sporcular için şenlik alanına döner. Ancak bu sırada SSCB teknik heyeti masa hakemlerine, skorbordun yanlış çalıştırıldığı ve maçın 1 saniye sonunda bitirildiği yönünde itirazlarda bulunur; SSCB'lilerin itirazı haklıdır, gerçekten de maçın 3 saniye yerine 1 saniye oynatıldığı ortaya çıkar. ABD'liler isyan halinde soyunma odasına gitmeyi düşünselerde, FIBA Genel Sekreteri Edward Robinson'un hükmen yenilgi tehditi sonucu sahaya tekrar dönmüşlerdir.
Skorbord yeniden ayarlanır ve maçın son 3 saniyesi yeniden başlar. Pota altından, SSCB'li Ivan Edeshnko uzun bir pasla topu oyuna sokar ve top sahanın öbür ucunda bekleyen Aleksandr Belov'a ulaşır ve Belov basketi bularak maçı SSCB'ye 51-50 kazandırır ve bu sefer sevinme sırası SSCB'ye geçmiştir.
Maçtan sonra ABD'li yetkililer FIBA'ya itiraz etmiş olsa da, bu konuyu konuşmak için toplanmış olan 5 kişilik heyet, 3'e karşı 2 oyla ABD'nin itirazını reddeder ve SSCB'in şampiyonluğu tescillenmiş olur.