Derler ki, bir zamanlar buradan bağıran taraftarların sesi bir Jumbo Jet'in sesi gibi yankılanırdı etrafta.
Adını, sırtını verdiği Stretford kasabasından alır... Resmi adı 95' yılından beri West Stand olarak geçer ve 20.000 kişi kapasitelidir.
Old Trafford'da öyle rütbeli bölümüdür ki, tüm stada söz geçirebilirlerdi bir zamanlar. Hani şu bizim kültürümüzde; "Ayağa kalkmayan X'li olsun!" diyince kalkmayanları yuhalayan, küfürler eden kendilerince cefakâr taraftarların olduğu bölüm. Marşlar söylenir, pankartlar açılır... Verilecek mesaj hep vardır.
Adını, sırtını verdiği Stretford kasabasından alır... Resmi adı 95' yılından beri West Stand olarak geçer ve 20.000 kişi kapasitelidir.
Old Trafford'da öyle rütbeli bölümüdür ki, tüm stada söz geçirebilirlerdi bir zamanlar. Hani şu bizim kültürümüzde; "Ayağa kalkmayan X'li olsun!" diyince kalkmayanları yuhalayan, küfürler eden kendilerince cefakâr taraftarların olduğu bölüm. Marşlar söylenir, pankartlar açılır... Verilecek mesaj hep vardır.
Sadece ama sadece iki kişiyi bağrına basmış, iki kişiyi kral yapmıştır bu tribün. Denis Law ve Eric Cantona, Manchester United'daki görkemli kariyerlerinin eseri olan CV'lerine The King Of Stretford End ünvanını da eklemişlerdir. Ne Beckham ne de C. Ronaldo onlar kadar değer görmemiştir, muhtemelen de görmeyeceklerdir.
Her fani Manhester United taraftarının, en azından benim gibi başka bir ülkede ikâmet eden taraftarlardan bahsedebiliriz, bir kez olsun o tribünde bir karşılaşma izleyebilmiş olmak en büyük arzusudur herhalde. Eğer Homer gibi To-Do List yapıyor olsaydım listenin en başına koyardım.
Belki bir gün Svetlin ile beraber yan yana bir United maçı izlemek bu tribünde rica-minnet, artık nasıl olacaksa o şekilde, nasip olur. İsmail değişken bir parça aslında, tek başıma izlesem de olur. Di mi İsmail?
Her fani Manhester United taraftarının, en azından benim gibi başka bir ülkede ikâmet eden taraftarlardan bahsedebiliriz, bir kez olsun o tribünde bir karşılaşma izleyebilmiş olmak en büyük arzusudur herhalde. Eğer Homer gibi To-Do List yapıyor olsaydım listenin en başına koyardım.
Belki bir gün Svetlin ile beraber yan yana bir United maçı izlemek bu tribünde rica-minnet, artık nasıl olacaksa o şekilde, nasip olur. İsmail değişken bir parça aslında, tek başıma izlesem de olur. Di mi İsmail?