17 Şubat 2009

Milan'ın Beckham Aşkı Tadında Klasik Gazete Başlığı

Beckham huysuzlanmaya başladı, futbolu iyi gidiyordu ama, bu yaz döneminde Cristiano'nun olduğu kadar olmasa da, satır aralarından gitmek istediğini mesajını veriyordu. Belki de öyle değildi de biz kuruntu yaptık Manchester United taraftarları olarak, bilemiyorum. Sonuç olarak Beckham'ın yerine iyi bir sağ açık bulununca, ki kendisi CR7 oluyor, Sir Alex Başkan'ın odasına "Let it beeee oooh let it beee!" diye giriyor ver Beckham temenniler yanına yolluk olarak verilerek Madrid'e olaylar zinciri vesilesiyle olaylı gönderiliyordu. Uzun uzadıya ayrıntıya girmeye gerek yok zira gelmeye çalıştığım yer için bunları özet geçmek zorundayım.

Kırgınımdır Beckham'a... Her ne kadar beni iplemiyor ve hatta varlığımı bile bilmiyor olsa da kırgınlım baki kalacak. Manchester'da bir efsane olarak kalabilirdi ama olmadı. CR7 de aynı yoldan devam ediyor. Zaten bağlarımızı kopardık kendisiyle, konuşmuyoruz yazdan bu yana. Neyse, ne diyordum? Heh, Beckham...

Real Madrid falan fişman derken artık 30'lu yaşlara giriş yapınca futboldan çok kazancını ön planda tutmaya başladı Beckham. Gerçi Real Madrid'e gidişinin amacı da oydu ama kötü oynadı da diyemeyiz. Victoria Beckham'dır, Beckham'ı idol hâle getiren. Aile dostları değilim elbette, kurabiye ve sütlü çay eşliğinde malikhanelerinin bahçesinde muhabbet etmiyoruz. Fakat en basitinden o saçma sapan saç stilini değiştirip, üstüne bir tarz olarak oluşturduğu kıyafetlerden sonra bu alanda yükselişi başladı Beckham'ın.

Real Madrid sonrası L.A. Galaxy'e gitmesindeki sebep de buydu zaten. Bu transferin asıl sebebinin çoğu yerde yakın arkadaşı Tom Cruise başta olmak üzere, John Travolta, rahmetli Chef Isaac Hayes gibi ünlülerin de bulunduğu, Lafayette Ronald Hubbard adlı dangalak bir bilim kurgu yazarının elalemle dalga geçmek için kurup daha sonra din olarak yaymaya çalıştığı, Scientology tarikatıyla dirsek temasına geçmek olduğu yazıldı. Ne kadar doğrudur bilinmez ama Beckham çiftinin Los Angeles tercihleri de yarattıkları marka için pek bir hayırlı olacaktı... Biraz da Victoria'nın kendini gösterme, Jet-Set'ten geri kalmama çabaları da olabilir işin içine tabi.

Reklam çekimleri, partiler, şudur, budur derken devam eden L.A. Galaxy serüveninden pek şikayetçi gibi değildi David, nam-ı diğer Davud... Ta ki sezon başlayana kadar hem formundan geri kalmaması hem de milli takım kaygısı yüzünden Milan'a kiralanana kadar. Bomba bir başlangıç yaptı Beckham Milan'da... Harika bir tanıtım, oyun içindeki performansı, gelen goller... İşte o zaman başladı Beckham'ın da neredeyse her gün İtalyan ve İngiliz gazetelerinde "Gitmek istemiyorum, Milan'da mutluyum." konulu demeçleri.

Ancelotti de üstüne; "Beckham şu performansıyla takımın vazgeçilmez oyuncularından biri, umarım kulüpler anlaşır ve o bizimle kalır." türünden bir açıklama yaptı. İbrahimovic; "Büyük oyuncular kesinlikle büyük takımlarda oynamalıdırlar. Beckham da o büyük oyunculardan biri..." diye salladı bir ortaya. Galliani, Beckham'ın kalması için uğraşıyor da uğraşıyor. İtalya'da büyük bir seferberlik var Beckham'ın kalması için. Sebebi ortada, gittiği ülkeyi ilgi odağı başarabilen hayvani bir marka hâline geldi Beckham'lar...

Ha L.A. Galaxy bırakıyor mu dersen, bırakmıyor. 5 milyon pound'u reddettiler, Milan 10 önerdi... Ben bu satırları yazarken cevap bekleniyordu ama sanırım cevabı da beklemeden işi çözmek için Milan'lı yöneticiler L.A.'e doğru yola çıkmışlar bile. L.A. de Beckham'ı tutamayacağının farkındadır herhalde... Ne koparırsam kârdır gözüyle bakıyorlar büyük ihtimalle. Biraz çingene pazarlığı işte onlarınki de...

Her şey bir yana, ben de Beckham'ı Milan'da izlemeye devam etmek isterim. Yakıştı be, oturdu gibi sanki... Açtı Milan'ı... Ha? Şaka maka bu sene iyi Beckham yaptı valla...