10 Şubat 2009

Tarih Tekerrürden İbaretse İnsanlar da Çift Yaratılmış Olabilir


Cahit Aral; "Çernobil bizi teğet geçecek" dedi ve ekran başında, gazetecilerin önünde yudumladı çayını. İngiliz usulü sütlü içse belki radyasyonun etkisini alırdı! Kendisi de kanserden gitti rahmetli. Arayan belasını da buluyormuş ya, büyük konuşmayacaksın o yüzden.

Bu paragrafı ben yazmış olsam da dönemin şartlarında yaşamadık elbette. Öğretmenlerimin anlattığı ve okuduklarım kadarıyla biliyorum. Tek bildiğim facianın 26 Nisan'da olması, doğum günüm 23 Nisan...

Belki bende bile vardır radyasyonun etkisi, annem ne kadar içti çay bilemiyorum ama ileride çıkma ihtimali mevcut. Bende olmasa bile diğer insanlarda olduğu gerçeği değişmiyor. Bugün bile bu kazanın etkileriyle ölen genç-yaşlı bir çok insan var.

Şimdi bakınca ne kadar büyük bir fiyasko değil mi? Bu koskoca ülkenin bir bakanı, facianın bizi etkileyeceği bas bas söylenirken "Bir şey olmaz" diyip çayını yudumluyor ve o günün dudak payı bugün hâlâ canlar alıyor.

Nereye varmak niyetindeyim? Bir yere değil. Melih Gökçek de aynı yollardan geçti hatırlarsınız ki. Sudaki arsenik miktarı, efendime söyleyeyim bilmem ne zehirli maddesinin miktarı bol bulundu diye herifçioğlu dikti sürahiyi kafaya. Şimdi senin ülkende böyle bir örnek varken, sana kim inanır? Kadır İnanır huaehuaehaşaşaiaelealkjkahassssktr. Keşke bu iğrenç şakayı yapabilseydim ama söz konusu dikkatsiz seçmenler olunca şaka kendiliğinden yapılmış oluyor.

Ankara'lı falan değilim. Bir kere gitmişliğim var, onda da Anıtkabir'e, Atakule'ye bir de yeni meclis binasına gittim geldim. Var bizim blog'da Ankara'lı dostlarım, okurlar da vardır diye yazıyorum seçmen vasıflı.

Unutmayın canım kardeşlerim.