
Bu paragrafı ben yazmış olsam da dönemin şartlarında yaşamadık elbette. Öğretmenlerimin anlattığı ve okuduklarım kadarıyla biliyorum. Tek bildiğim facianın 26 Nisan'da olması, doğum günüm 23 Nisan...
Belki bende bile vardır radyasyonun etkisi, annem ne kadar içti çay bilemiyorum ama ileride çıkma ihtimali mevcut. Bende olmasa bile diğer insanlarda olduğu gerçeği değişmiyor. Bugün bile bu kazanın etkileriyle ölen genç-yaşlı bir çok insan var.
Şimdi bakınca ne kadar büyük bir fiyasko değil mi? Bu koskoca ülkenin bir bakanı, facianın bizi etkileyeceği bas bas söylenirken "Bir şey olmaz" diyip çayını yudumluyor ve o günün dudak payı bugün hâlâ canlar alıyor.

Ankara'lı falan değilim. Bir kere gitmişliğim var, onda da Anıtkabir'e, Atakule'ye bir de yeni meclis binasına gittim geldim. Var bizim blog'da Ankara'lı dostlarım, okurlar da vardır diye yazıyorum seçmen vasıflı.
Unutmayın canım kardeşlerim.