Alan Shearer'ın Newcastle'ın başına geçmesinin ardından İngiliz Futbolu otoritelerinin torbalarını büzüştürmek pek mümkün olmuyor. Bizim Sergen Yalçın kültürü bu mevzuda orada da işliyor bir bakıma. Genelde hep olumluydu görüşler; "Shearer başarır" - "Shearer kral adamdır" minvalinde giden bu yorumlara bugün karşılacak iki takımdan Chelsea oyuncuları Terry ve Lampard da dahildi.Gel gör ki Hiddink giderini yapmış; "Öyle her büyük oyuncu büyük antrenör olur diye bir kaide yok. Aklını başına devşir, adımlarını planlı at" cümlesinin İngilizcesini sarfederek hem karşılaşma öncesi gözdağını vermiş hem de kendince haddini bildirmiş. 96-97 yıllarından takım arkadaşı olan, bizim de yakından tanıdığımız Les Ferdinand ise; "O, hayallerindeki işi aldı. Öyle kolay pes etmez" tadında bir açıklamayla isteyerek ya da istemeyerek, haberi var ya da yok Hiddink'e cevabını göndermiş oldu.
Aynı durumu biz de Türkiye'de Bülent Korkmaz üzerinden yaşıyoruz. ('Aşıyoruz' demek isterdi gönül.) Muhtemelen bu sene hiçbir şeyi göstermez ama gelecek senenin ilk yarısında kim gider, kim kalır? Kim dediklerini yutar, kim kusar? Göreceğiz...Newcastle ile çıkacağı ilk maç, kendi sahasındaki Chelsea maçı Shearer'ın. Kazanmaktan çok fark yememeyi düşünecektir daha ilk maçtan alaycı İngiliz basınından laf yememek için tahminimce. Bu adamlar Kral'la-Kraliçe'yle dalga geçiyorlar, kim takar Shearer'ı? Bülent 'Counter' Uygun taktiği de cabası olacaktır muhtemelen.
Premier Lig zevkinden beni mahrum bırakan Digiturk yetkililerine de selam ediyorum. Bez Bebeklere gelesiniz.
Fotoğraflar: Yahoo
Fotoğraflar: Yahoo
