11 Haziran 2008
Gürgen Yalçın Yorumluyor
B: Bugüne kadar yaptığınız inanılmaz yorumlarınızla bizde Avrupa Şampiyonası'na dair apayrı bir sevgi oluşturdunuz; sizden önceki Avrupa şampiyonları sanki Avrupa şampiyonları değildi. İlk maçlar tamamlandı sayın Gürgen; acaba milli takımımız başta olmak üzere biz Genç Subaylar'a genel bir yorum özeti çıkarabilir misiniz?
G: Türkiye kötü. Yenildik, yenilmememiz lazımdı. Bu tür işlerde yenildiğiniz zaman çok şeyi kaybetmişsiniz demektir. İşte Türkiye şu an üzülüyor çünkü Türkiye kötü, o hâlde yenildik. Yenildiysek Türkiye kötüdür.
B: Anlıyorum(?)... Peki David Villa'nın bu performansı hakkında ne düşünüyorsunuz? Belki de sıkıcı geçen bir şampiyonayı tekrar havaya soktu önemli bir maçta. Siz de böyle önemli maçların adamıydınız. Ne dersiniz?
G: David Villa iyi. İyi olan zaten hep iyidir, sonradan iyi olmaz. David Villa iyiydi. Villa'nın bu performansı fiyatını arttıracaktır. Şimdi Valencia'dan bir Villa almak artık bu şampiyona öncesinde olduğu kadar kolay olmayacak. Aklı olan fiyatı daha da artmadan Valencia'dan bir villa alır, keyfini çıkarır. Baktın çok mu iyi, yazı geçirirsin orada sen de satarsın. Bu tür villa'lar kolay bulunmuyor, gayet konforlu.
B: Tabi, öyledir. Peki Yunanistan'ın son Avrupa Şampiyonasından beri süregelen ve herkesin tepki gösterdiği bu oyununa ne diyeceksiniz? Bugün İsveç karşısında da aynı performansı sergilediler fakat üç yıl aradan sonra milli takımında gol atan İbrahimoviç sayesinde maçın gidişatı bir anda değişti.
G: Yunanistan kötü. Yunanistan içine kapalı bir futbol sergiliyor. Böyle içine kapalı olursan karşındakini sıkarsın, kendi derdinle onun da keyfini kaçırırsın. Yunanistan kendi ülkesinde böyle oynasın ama dışarıya çıkınca biraz daha neşelensin. Yunanlıların bir deyimi vardır; "Basinas karagounis samaras, Charisteas seitaridis." yani; "Kötü günler seni basıp sardığında, karı gibi mızmızlanma"... Yunanistan'ın bunu yapması lazım.
B: Peki bu basık oyunda Otto Rehagel'in bir etkisi var mıdır?
G: Otla bokla işim olmaz benim, sadede gel...
B: Peki bitiriyorum, sizce bu şampiyonayı kim kazanır?
G: İyi olan kazanır. Şampiyon Ayı'yı severim. Andy Warhol benim Chelski'ye iki attığım kramponlarımı yesin, günün birinde herkes on beş dakikalığına şampiyon ayı alacak.
B: Vay be Pop-Art'tın bizi Gürgen Abi...