- Jakob Kuhn'un milli takıma veda maçına futbolcular ellerinde "Merci Köbi" pankartıyla çıktılar. Turnuvayı oldukça şanssız geçiren Kuhn ve ekibi için, seyircilerin alkışları eşliğinde duygusal anlar yaşandı. Oyuncuları da ona son maçında Portekiz gibi turnuvanın favorilerinden birini devirerek güzel bir veda hediyesi verdiler.
- Chapuisat'lı, Sutter'li, Sforza'lı İsviçre milli takımı, 94 Dünya Kupası'nda dönemin flaş takımlarından Hagi'li Romanya'ya 4 attığından beri futbol dünyasında İsviçre adını bu kadar duymamıştık. Kuhn ise U21'den buraya kadar getirdiği oyuncularla İsviçre'yi tekrar konuşulur duruma getirdi. Özellikle böylesine güzel bir takım oyununu, senede sadece birkaç kez toplanılan milli takım düzeyinde yaratabilmek gerçekten takdir edilmesi gereken bir olay.
- Portekiz'de Scolari haklı olarak Deco, Ronaldo, Carvalho gibi bazı kilit oyuncularını kenarda oturttu. Fakat yerlerine sahaya çıkan isimler Nani, Quaresma, Veloso gibi önemli isimler olunca insan haliyle daha olumlu bir sonuç bekliyor. Nani sol kanadı oldukça etkili kullandı ve Simao'nun yerine göz kırptı, fakat Postiga gelen pozisyonları cömertçe harcayınca mağlubiyet kaçınılmaz oldu.
- Oynadıkları gereksiz sert oyun ve görülen 4 adet sarı kart da bir başka ayrıntı Portekiz adına. Scolari de maçtan sonra "keşke 11 oyuncuyu da hiç oynamamış yedeklerden seçseydim" diyerek, oyuncularının gereksiz kartlarını eleştirdi. Özellikle Ferreira'nın hiç bir anlamı olmayan bir maç için fazla sinirli olduğu gözlerden kaçmadı. Scolari de onu 40. dakikada oyundan alarak belki de cezalı duruma düşmesini engelledi.
- İsviçre'de Türk futbolcuların iyi performansı devam ediyor. Hakan Yakın attığı iki golle İsviçre'ye maçı getiren adam oldu. Eren Derdiyok ilk golün asistini yaparken, Gökhan İnler de yine yararlı oyununa devam etti. Özellikle ilk yarının ortalarında uzaktan attığı şut çok güzeldi fakat Ricardo topu çıkarmayı başardı. Kuhn son maçta, belki de takımın elenmesinde en büyük payı oynayan kaleci Benaglio'dan vazgeçip, yılların tecrübesi Züberbühler'e döndü. O da-biraz da direklerin yardımıyla- Benaglio'dan daha iyi bir kaleci olduğunu bizlere gösterdi.
- Bir not da Scolari için; kendisi bugün Avrupa basınına verdiği demeçlerde Chelsea'yi seçmesinde paranın büyük rol oynadığını ve Portekiz federasyonunun, kendisine Chelsea kadar para teklif edemediği için Abramovich'in teklifini kabul ettiğini söylemiş. Ayrıca yakında 60 yaşına gireceğini ve en fazla 5-6 yıl daha takım çalıştırıp emekli olmak istediğini belirtmiş. Bir de klasik bahanelerimizden ailesine Londra'da daha iyi şartlar sunabileceği için teklifin cazip olduğunu söylemiş. Belki açık sözlü davranışı güzel bir hareket, fakat Portekiz'de uzun süredir çalışan ve ülke halkı tarafından rakip oyuncuyu yumrukladığında bile el üstünde tutulan bir teknik direktörün "para için gidiyorum" demesi bence şık değil. Kariyerinin son demlerinde parayı tercih edebilir fakat bunu kendisini sevenlerin gözüne sokmasına gerek yoktu.
- Portekiz için teknik direktör adayları da yazılmaya başladı. Listenin başında bir dönem Real Madrid'i de çalıştıran, Ferguson'un kurt taktisyeni Carlos Queiroz var. Ferguson'un emekli olduktan sonra koltuğunu devretmeyi düşündüğü Queiroz daha fazla bekleyememiş olacak ki ülkesi Portekiz'in teklifine olumlu yaklaşmış. Önce Ronaldo, şimdi de Queiroz; Ferguson'un bu yaz Portekizliler'den çekeceği var anlaşılan.