- Hollanda beklenildiği üzere yedek ağırlıklı bir kadroyla sahaya çıktı. İtalya ve Fransa'yı sürklase eden kadrodan sadece Boulahrouz ve Engelaar ilk on birdeydi. Gerçi Robben, Van Persie, Huntelaar gibi oyuncular fena yedekler olmasa gerek. Victor Piturca ise cezalı Goian'ın mevkisinde Chivu yerine Ghionea'yı oynatarak orta sahasını bozmamış oldu. İlerde de ilk 2 maçta verim alamadığı Daniel yerine, ağabeyi Marius'u tercih etti. Fakat onun da etkili olduğu söylenemez. Kuralar ve üstüne Marica'nın sakatlığı, Romen halkının hamama gitmediğinin bir göstergesidir. Buna rağmen son maça İtalya ve Fransa'dan avantajlı girmeleri onlar için büyük bir başarı. Kimin için değil ki?
- Maç hakkında söylenebilecek pek bir şey yok aslında. Portakallar maç boyunca çok kontrollü oynadı. Sürekli ayağa paslarla rakibi uyuttular. Gol atmak istediklerinde fazla zorluk çekmediler. Romanya'nın daha aç, daha hırslı olmasını beklerdim açıkçası bu maçta. Kendi sahalarına kapanmaktan fazlasını yapmalılardı. Maç boyunca çok silik bir görüntü sergilediler. Tamam, Hollanda'nın yedek kadrosu bile Romen kadrosundan kaliteli olabilir ama bu artık bir final maçı. Gereken çabayı sarfedemediler.
- Hollanda son yılların en dominant performanslarından birini sergiliyor bu turnuvada. En son Euro2000'de yine Hollanda grup maçlarında ve çeyrek finalde mükemmel bir performans sergileyip, kendi sahasında yarı finalde İtalya'ya boyun eğmişti. 96 öncesi hakkında pek ahkam kesemeyeceğim ama Avrupa Şampiyonasını tarihinin en çarpıcı grup elemelerini oynadılar dersem, pek üfürmüş olmam heralde. Ama yinede kafamda Hollanda hakkında soru işaretleri var.
- Öncelikle Robben ve Robin'in sağlıklı bir şekilde takıma dönmesiyle takımın yapısının bozulacağını düşünüyorum. Robben çeyrek finalde yerine geri dönecek ve Sneijder orta sahaya kayacak. Bu durumda orta saha direncinin düşeceği aşikar. Bana kalırsa Rafael çeyrek finalde kesiği yemeli, Sneijder forvet arkasına çekilip Engelaar'a yer açılmalı. Aksi takdirde De Jong'un orta sahanın tüm yükünü çekmesini beklemek hayalcilik olur. Fransa maçında Engelaar-Robben değişikliğinden sonra Hollanda'nın nasıl bocaladığını gördük. İlk yakaladıkları pozisyonda cezayı kesmek en büyük artıları olmuştu o maçta. Her zaman bu kadar yüksek yüzdeyle pozisyonları gole çeviremeyebilirsiniz ya da rakip forvet bomboş pozisyonda Henry kadar cömert olmayabilir.
- Turuncular için bir diğer soru işareti de ağır savunmaları. Henüz hiç geriye düşmediler ve savunmalarının risk almasını gerektiren bir durumla karşılaşmadılar. Ama işler her zaman yolunda gitmeyecektir. Geriye düştüklerinde savunmanın nasıl reaksiyon vereceği, ileri çıkıp arkada boş alan bıraktıklarında neler yaşanacağı hala bir muamma. Hazırlık maçlarında özellikle Danimarka karşısında çok aciz durumlara düşmüşlerdi. Turnuva öncesi favori gösterilmemelerinin başlıca sebebi de buydu esasında.
- Son olarak koyu bir Hollanda taraftarı olduğumu belirteyim. Umarım sonuna kadar gider ve şanssızlığımızı bu sefer kırarız. Bu takım oynadığı futbolla bunu hakediyor. Hup Holland Hup!!!