- Hırvatistan, bundan 10 yıl önce Stade Gerland'da Almanları Jarni, Vlaovic ve Suker'in golleriyle 3-0 sürklase ederken, Almanya'nın 80'lerin sonu ve 90'ların başında büyük başarılar elde eden Klinsmann'lı, Matthaeus'lu, Moeller'li, Koepke'li altın jenerasyonuna son vermişlerdi. O maçta stoper olarak görev yapan Slaven Biliç, dün teknik direktör olarak galibiyetin mimarıydı.
- Almanlar, iyi top yapan Hırvatlar karşısında o akıcı oyunlarını oynayamadı, özellikle Ballack çok etkisizdi. Onun liderlik vasfını ortaya koymasını ve sorumluluk almasını beklerdim. Jansen ise sahada kaldığı süre içerisinde Hırvatistan'ın en etkili isimlerinden biriydi. Çok ucuz bir kartla oyundan atılan Schweinsteiger daha erken oyuna alınabilirdi. Frings adeta bir Sabri olmuş, sürekli hakemle didişiyor. İkinci yarıda oyuna giren Odonkor ise göbeği ve hızıyla bana Göksel Akıncı'yı hatırlattı.
- Hırvatlar maç boyunca ne gerekiyorsa onu yaptı. Rakibe boş alan vermediler, top kendilerine geçtiğindeyse Modric, Rakitic ve Kranjcar gayet iyi top yaptı. Almanya'nın hızı ancak böyle kesilebilirdi. Kranjcar demişken, gününde olsa çok daha farklı bir sonuç olabilirdi. Biraz şansın yardımıyla attıkları 2. gol sonrası çok geriye çekildiler ve uyuyan Almanları uyandırdılar. Golü yedikten sonra kendilerine gelip, rakip sahada top yaparak maçı bitirdiler ve bence turnuvanın en büyük sürprizine imza attılar.
