- İkinci yarının başında Ballack'ın müthiş golüyle Almanya iyice rahatladı ve hatta biraz da rehavete kapılmaya başladı. Golden sonra Avusturya birkaç dakika bocalasa da tekrar ayağa kalkıp daha da hırsla savaşmaya devam ettiler. Pogatetz'in 61. dakikada topun dışarı çıkmasına engel olamamasının ardından topu ısırması-evet, gerçekten ısırdı :)- takımın ruh halini açıkça gözler önüne seren bir hareketti. Fakat Almanya'yla aralarındaki ciddi kalite farkı, sadece hırs ve kazanma arzusuyla kapatılamayacak kadar fazlaydı.
- Sahada bir final mücadelesine oranla oldukça temiz bir maç vardı. Oyuncular maç boyunca fair-play'e uygun davranışlar içerisindeydiler. Fakat aynı şey kenardaki teknik adamlar için geçerli olmadı. Almanya'nın başındaki Joachim Löw ve Avusturya'nın teknik direktörü Josef Hickersberger kenarda uzun bir tartışmaya girdiler. Dördüncü hakem onları ayırmayı başaramayınca baş hakem Gonzalez ikisini de tribüne gönderdi.
- Avusturya belki elendi fakat turnuva öncesindeki "15+Avusturya" tahminlerini yıktılar ve hafızalarda iyi savaşan, oynatmamaktansa futbol oynamaya çalışan takımlardan biri olarak yer ettiler. Eğer kadrolarında daha iyi bir forvet olsaydı Almanya'yı devirip çeyrek finale çıkan takım olabilirlerdi. Avusturya turnuvadaki performansıyla gerçekten alkışı haketti.
- Ballack'ın golü gerçekten güzel fakat maçın başarılı isimlerinden Macho'nun bir hesap hatası olduğunu da söylemek lazım. Ballack'ın topu barajın üzerinden sağ tarafa keseceğini düşündüğünden biraz ileri çıkıp kaleyi ortaladı. Sanıyorum bunu Ballack'ın çok sert şutlar atabilen bir oyuncu olduğunu hesaba katmadan yaptı. Çünkü bu hareketle kendi kapattığı, daha doğrusu kapatması gerektiği, köşeyi açık bıraktı. Ballack da topu, Erman Toroğlu deyimiyle "ampul gibi astı" köşeye.
- Özellikle ilk maçın yıldızı Klose-Podolski ikilisinin performansı giderek düşüyor. Zaten ileri ucun diğer üyesi Gomez turnuva boyunca Stuttgart'taki performansının yarısını gösterebilmiş değil. Almanlar takım olarak, ilk maçtaki rakibi boğan, baskılı ve akıcı futbollarını son iki maçtır sergileyemiyorlar. Bu da beni "acaba ilk maçtaki performansları, turnuvanın en kötü takımı görüntüsündeki Polonya yüzünden miydi?" diye düşündürüyor. Eğer Portekiz karşısına son iki maçtaki görüntüleriyle çıkarlarsa turnuvaya beklediklerinden erken veda edebilirler.
